Başkan Ayşe Aydın'dan Kamuoyuna Açıklama

İstanbul Güzellik Uzmanları ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Ayşe Aydın Son günlerde Ulasal medyada artan Güzellik salonlarına karşı yapılan aleyte haberler üzerine kamuoyunu bilgilendirmek amacı ile yazılı açıklamada bulundu.

 İstanbul Güzellik Uzmanları ve  Güzellik Salonu İşletmecileri  Esnaf Odası Başkanı  Ayşe Aydın 300 bin esnafın ekmeği ile oynamak bu kadar ucuz olmamalı diyerek sözlerne şöyle devam etti

 Çok ilginç bir dönemden geçmekteyiz. Ülkede müthiş bir “Güzellik Salonu” düşmanlığı kol geziyor. Sistematik olarak, belli kanalların haber bültenlerinde güzellik salonları aleyhine haber yapılıyor. Doktor kliniğinde de, hastanede de yapılsa, ruhsatsız adı sanı olmayan bir işletmede de gerçekleştirilse, sahte doktordan da kaynaklansa başlıklar değişmiyor “Güzellik Salonunda Skandal”,  “Güzellik Salonları Tehlike Saçıyor” , “Güzelleşmek İçin Gitti Burnundan oldu” falan falan falan… Hedefte hep güzellik salonları var ne hikmetse. Ismarlama haberler, çarpıtılmış yorumlar ve bir lobiden beslenen haber bültenleri.
Kim bu lobi? Hiç lafı uzatmayacak, evirip çevirmeyecek direkt söyleyeceğim. Doktor Lobisi.
Pandemi döneminde fedakarlıkları ile hepimizin gönlünde taht sahibi olan, bu uğurda canlarını veren hekimlerimizden bahsetmiyorum elbette. Bahsettiğim Güzellikçi Doktorlar. Bunlar iki-üç dernek altında örgütlenmiş, güzellik sektörününün milyonlarca dolarlık pastasının tamamına göz dikmiş, hekimliği bir yana bırakarak tüccarlığa soyunmuş, büyük cirolarla oynayan doktorcuklar. 
O kadar hırsla dolular ki, hem kendilerinden başka hiç kimse bu sektörden para kazanmasın istiyorlar, hem de kendileri bir şey yapmadan para kazanmanın peşindeler.
Nasıl mı? Şöyle ki bu derneklere kalsa kalıcı makyaj, masaj, hatta dövme ve elbette epilasyon dahil her iş doktor yetkisinde olsun. Ama bu hanımefendi ve beyefendiler de yapmasın. Yanlarında asgari ücretle çalıştıracakları niteliksiz personelleri yapsın. Bunların kapıya koydukları adları yetsin.
Beylerin televizyon kanallarında, gazetelerde dostları çok. Mahkemeye başvuruyorlar bilirkişi kendilerinden, sağlık bakanlığına gidiyorlar müfettişler kendilerinden. Devreleri, arkadaşları, meslektaşları… Diledikleri yazıları alıyor, diledikleri dille yazı yazdırıyorlar. İstedikleri gibi haber yaptırıyorlar. Bu güçleri onlara büyük bir cüret veriyor. Dolgu, botoks firmalarının mali gücü emirlerine amade. Monaco’da çayda İtalya’da kahvedeler. Derneklerinin başkanları kendi sattığı cihaz dışındaki cihazların varlığına bile tahammülsüz, internet üzerinden her türlü imkanı kullanarak yaşam hakkı vermeme mücadelesinde.
Muhteremlerin bu kadar güçle cüretkar olması da şaşırtıcı değil elbet. Hatta cüretkarlıkları o kadar ileri boyuttaki Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, külliyede, binlerce güzellik uzmanının katılımıyla, canlı yayında imzalanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptali için Danıştay’a başvuracak kadar.
Bakın son bilim kurulu kararına. Kuaförler açık. Berberler açık. Güzellik Salonları ile aynı işi yapan Doktor tabelalı güzellik klinikleri açık. Ama güzellik salonları kapalı. Bilim kurulunda kimler var? Bildiniz. Devreleri, arkadaşları, meslektaşları…
Bakın güzellik salonları sahipleri ve çalışanlarının %99’u kadınlardan oluşan bir sektör. En az 200.000 kadına istihtam yaratıyor. Sözüm bu 3-5 aç gözlü doktora. Bu millet sizi vergileri ile öğrenimin en pahalı olduğu Tıp Fakültelerinde okuttu. Bırakın kılı, tüyü, manikürü, masajı güzellik uzmanlarına. Siz işinize, tedavilere yoğunlaşın. Yoksa inanın 200.000 kadının ahı sizi ne bu dünyada ne öteki tarafta rahat bırakmaz. Geçmişte nasıl peşinde olduysak, bugün de ve gelecekte de haklarımızın peşinde olacağız. Saygılarımla. 
Ayşe Aydın
İstanbul Güzellik Uzmanları ve
Güzellik Salonu İşletmecileri
Esnaf Odası Başkanı