BTP Lideri Hüseyin Baş, "Bu ülkeyi gençler yönetsin" çağrısının gerekçelerini anlattı.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Türkiye'nin sosyal ve psikolojik durumu üzerine değerlendirmeler yaptı.

Baş, twitter hesabından “Gençler halleder” notuyla paylaştığı videoya, “Bu ülkeyi gençler yönetsin” çağrısının gerekçesini izah ederek başladı.

Gençlerin ülkeyi yönetmesinden kastının sadece genç olmaları olmadığını ifade eden BTP lideri şunları söyledi; “Çağdaş bir bilince, kavgadan uzak bir ortamda yaşayarak ulaştıkları için gençlerin ülkeyi yönetmesini savunuyorum. Yoksa bu gençler kavga ediyor, büyüklerimiz de 'durun evladım yapmayın' diyen bir pozisyonda duruyor olsaydı ‘ülkeyi yaşlılar yönetsin’ derdim. Ama bugün bizim ağabeylerimiz, büyüklerimiz kavgayla boğuşurken gençler alttan korkuyla, ‘bu kavganın hiçbir faydası yok bize, yapmayın bunu' diyor. Kimse onları dinlemiyor. Bugün akl-ı selim olan gençler gibi görünüyor.”

“Ortadoğu politikasının temeline hilafet özlemi var”

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş mevcut iktidarın Ortadoğu politikası üzerine de değerlendirmelerde bulundu.

“Ortadoğu politikasını hilafet özleminden ayrı değerlendirebilir miyiz” şeklinde bir soru soran Hüseyin Baş, “Bir Ortadoğu politikamız var, bunun içinde milli çıkarlar var. Bunun içinde devletin çıkarları var. Bunun içinde devletin güvenliği var. Hepsini kabul ettim; Peki hilafet algısından, hilafet özleminden, hilafet söyleminden tamamen ayrıdır demek mümkün mü?  Biz bu ülkede hükümete yakın gazetelerin bunları manşet haline getirdiğini, hükümete yakın yazarların bunları yazdığını, bu politika yürüdükten sonra ‘hükümetimiz, askerimiz oralara ayak bastıktan sonra buradan işte hilafet de gelecek, o ilan edilecek' vs... Şimdi ne görüyorsun aslında? Eski fikirlerin yeniden hortlatılma çabasını görüyorsun. Bu hilafet özlemi aslında Atatürk ile kavga edilerek de bir şekilde beslenmek istendi bu topraklarda. Yani bir noktada sana eskiyi güzelleyip, eskiyi öykündürüyor, yanına seni oradan kurtaran, seni cumhuriyet yapan seni demokrasiyle tanıştıran Atatürk'ü de bir şekilde kötülüyor, O'nu af edersiniz bir öcü gibi gösteriyor! Sonucunda ne elde edecek? Bütün Ortadoğu politikasının sonuçlarıyla birlikte bir makam çabası var. Bunu buradan ayrı düşünmek belki de yanlış bir düşünce olur.”

“Liderlerin psikolojik durumları kaderimizi belirliyor”

“Liderlerin, yöneticilerin, sosyal ve toplumsal durumları, psikolojik durumları bizim kaderimizi belirliyor” değerlendirmesini de yapan BTP lideri, “Ben çok çok eminim ki Türkiye'de çok az sayıda gencin böyle davranabilmesini sağlarsınız. Çok az sayıdadır belki de yoktur. Bizim en büyük kârımız, biz bedeller ödedik ve biz şu anda aslında demokrasinin savaşını veriyoruz. O yüzden başka özlemlerle beslenen, başka duygulara kayan, başka duyguları öykünen fikirler bizim için çok uzak” dedi.