"Dünyayı Bolu'ya taşıyacağız"
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, TV 360 kanalında Yeliz Güler'in sunduğu 'Yerel Gündem' programının konuğu oldu. Canlı olarak yayınlanan ve yaklaşık 40 dakika süren programda, 26-28 tarihleri arasında Bolu'da gerçekleştirilecek olan Marka Şehir Bolu ve İkinci Uluslararası Köroğlu Festivali ile ilgili bilgi veren Başkan Yılmaz, 'Dünyayı Bolu'ya taşıyacağız' dedi.
TAKAMEDYA-Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, TV 360 kanalında Yeliz Güler’in sunduğu ‘Yerel Gündem’ programının konuğu oldu. Canlı olarak yayınlanan ve yaklaşık 40 dakika süren programda, 26-28 tarihleri arasında Bolu’da gerçekleştirilecek olan Marka Şehir Bolu ve İkinci Uluslararası Köroğlu Festivali ile ilgili bilgi veren Başkan Yılmaz, “Dünyayı Bolu’ya taşıyacağız” dedi.
Programda, hedeflerini ve yeni projelerini de anlatan Yılmaz’ın açıklamaları özetle şöyle:
Bolu ve Bolulular…
Ankara ve İstanbul gibi iki büyük şehrin tam ortasında yer alan Bolu’dan ortalama 2,5 saatlik bir süre içinde bir Türkiye nüfusunun üçte birine ulaşılabiliyor. Karayolunda çok güçlü bir ağ içerisinde olan ilimize inşallah önümüzdeki dönemde hava ulaşımı da gelecek. Allah dünyayı yaratırken en cömert davrandığı bölgelerden bir tanesinde yer alan ve 140 kadar gölü olan Bolu o kadar güzel bir doğaya sahip ki, dört mevsim doyasıya yaşanabiliyor. Yakın bir süre önce kuzey Avrupa’dan geldim. Orada hava, devamlı sisli, güneş yok. Senede bir ay güneş görebiliyorlar. Singapur’a giderseniz belki yemyeşil ama rutubetten ve sıcaktan duramıyorsunuz… O yüzden bu güzel ilimize ‘tabiatın kalbi’ dedik. Vatandaşlarımız da ilimizin doğası gibi güzel. Dünya’da ve Türkiye’de güzel insan nerede derseniz Bolu’dadır; Boluluların kimseye zararı olmaz. Doğru olduğuna inandığı konuda sonuna kadar destek verir.
“Ağaç katliamı Bolu’da yok”
Adli suçlarda Bolu’da çok azdır. Devletine güven konusunda da Bolu halkı deprem öncesi vergi ve sigorta ödemede Türkiye’de en iyi kentti. Bolu Türkiye’de en zengin ormana sahip olmasına rağmen ağaç sanayisinin hiç gelişmediği bir ildir. Bizim vatandaşımız ağaçları kesmezler doğasına sahip çıkar zarar vermez. Böyle güzel insan topluluğuna hedefi olan bir belediyeci olarak hizmet ediyoruz. Üçüncü dönemde vatandaşımız bizi seçti.
“Tünelin ucunda ışık göründü”
11 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. Bolu’ya hizmet etmek kolay değil. Bu kadar zaman doğaya uyumlu bir şehir oluşturmak için çalıştık. Bu konuda çok yoğun bir çaba harcadık. Bu konuda Allah’a binlerce şükür Bolu halkının güvenini kazanabildik. İki yıl önce seçim olsaydı Bolu’da hiç oy alamayabilirdim. Bolu’da alt yapı çalışmalarından dolayı her tarafı kazılmıştı belediyeyi bile bulmakta insanlar zorlanıyordu. Şehirlerin en büyük sıkıntısı alt yapıdır. Alt yapıyı dünyada bile çözmesi zordur. Alt yapı birde görünmeyen ve insanlara çok çile çektiren yatırımdır. Bolu’da bir de bunun yanında doğalgaz çalışmaları yapıldı. Şuan da hala devam ediyor. Bolu’da tünelin ucunda ışık göründü.
“Dünyada ilklere imza atacağız”
Bolu’da 50 km kendi imkanlarımızla duble yol yaptık. Bu çalışmaları istimlak etmeden yaptık. İmar planına uygun olarak evlerin bahçelerine girerek yolları genişletiyoruz. Bu çalışmaları vatandaşımızın isteğiyle gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmayı başka bir il de bir belediyenin yapması mümkün değil. Siz insanınızla uyumlu olursanız çalışmalarda başarılı olabiliyorsunuz. Türkiye’de Bolu yaşanabilir iller arasında ilk 10’un içinde… Neden Dünya’da ilk 10’un içinde olmasın? Türkiye’de değil Dünya’da ilklere imza atmak için uğraşıyoruz.
“Büyüksu’da insanlar, yüzebilecek”
Belediyecilik çevrecilik demektir. Bizde çevreci bir belediyeyiz. Bolu’nun içeresinden geçen Büyüksu deresi vardı. Burada pislikten canlı yaşamıyordu. Biz çocukluğumuzda burada yüzmüştük. Balık tutmuştuk. Burada yeniden yüzeceğiz ve balık tutacağız dediğimde kimse inanmamıştı. Şuan pis su arıtma tesisimiz var. Bolu’dan Abant’a kadar kolektör hattı çektik, sanayi ve evsel atıklar için ayrı hat çektik. Mudurnu yolunda tepe karakolu dediğimiz bir bölge var. O bölgeye de kolektör hattı çektik. Bir de Bolu Dağına kolektör hattı çektik. Sanayi ve evsel atıkları da ayırdık. Sadece şehirdeki değil şehrin çevresinde ki de pis suları toplayarak büyük bir çevre projesi gerçekleştirdik.
“Çeşmelerden şişe suyu akacak”
Göreve geldiğimizde yer altı suyu içiyorduk arsenikliydi… Şimdi ise arıtılmış su içiyoruz. Yakın gelecekte Karadere sularını Bolu’ya getirmek için uğraşıyoruz.. Karadere’den sonra Çele barajının suyunu Bolu’ya getireceğiz. Bolu’da 1 milyon insana yetecek suya kavuşacağız. Bolu nüfusu şuan 141 bin olan nüfus, gelecekte 350 bin olacak. Su rezervi sorununu çözen bir belediye olarak söylüyorum; Türkiye ve Dünya susuzluk bile çekse Bolu çekmeyecek.
“İçme suyu şebekesini tamamen yeniledik”
Bolu’da aynı zamanda şehir içme suyunu sıfırdan yeniledik. Birde Avrupa’da bile olmayan kullanma suyu şebekesi çektik. Şehirde bir içme suyu şebekesi var sıfırdan çekildi. Kökez suyu diye tatlı su şebekemiz var. Bolu’da sokaklarda ve mahallelerde çeşmelerden akan üç kullanma suyu şebekesi bu şebekeyi park ve bahçeleri sulamada kullanıyoruz. Biz kullanma suyumuzu diğer illerde olduğu gibi içme suyundan kullanmıyoruz..
“Ufkumuz büyük”
“Hem Dünya’nın hem de Türkiye’nin en büyük problemi otopark problemidir. Bolu’da nüfusa oranla araç sayısı çok yüksek. Belediyenin arkasında bulunan fırka tepesini biz o tepeyi tamamen kaldırıp altına katlı otopark yaptık üzerine toprak yığarak ağaçlandırarak yine tepe olarak inşa ettik. Bu projemizi anlattığımızda kimse yapabileceğimize ihtimal vermedi. Hatta temel atma töreninde bile bu işe biter mi diye ifadeler vardı. Şuan o proje sonuçlandı. Bu projenin de üçüncü dönem göreve gelmemizde çok büyük katkısı olmuştur. Artık yaşlımız gencimiz o tepelere çıkmadan belediye arkasından yürüyerek bir pasajdan geçerek Pazar yerine geçebiliyor. Ufkumuz büyük büyük projelere imza atıyoruz. Bu çalışmalarımız adım adım devam edecektir
“Turizm, üniversite ve spor kenti olacağız”
Şehirlerin hedefi olmalı… Ben belediye başkanı olduktan sonra şehrimiz sanayi şehri olmayacak diye hedef koymuştum. Bu kadar güzel bir doğanın sanayi ile yok edilmesine izin veremezdik. Bizim kentimiz üniversite, turizm ve spor kenti olacak. Aşçılık konusunda da marka olmuş bir iliz. Türkiye’de ki önemli mutfakların tamamında Bolulu aşçılar çalışmaktadır. Aşçılarımız eğitimli Bolu’da aşçılık liselerimiz ve üniversitemizde her yıl sayıları gittikçe artan mezun veriyor. Bu aşçılar Türkiye’nin lezzet ustalarıdır. Üniversitemizde gurme bölümümüzde açıldı. Bolu’da sadece alaylı değil mektepli aşçılarda yetişiyor.
“Dünyayı Bolu’ya taşıyacağız”
Türkiye’de sıcak su kaynağının en zengin oluğu il Bolu. Üstelik su sıcaklığı 40 derecelerde olduğu için yer altından çıkan suyu insanlar kullanabiliyor. Sıcak suların kükürt oranı da normal… Fizik Tedavi Hastanesi ilk Bolu’da yapılmıştır. Türkiye’de fizik tedavi hastaneleri var sıcak su kaynaklı tedavi yönetimi fazla uygulanmıyor. Yeni üniversitenin fizik tedavi hastanesi açıldı. Bolu’da çok kapsamlı bir fizik tedavi hastanesi açılsın ve diğer yerlerde tedavi göremeyen hastalar buraya gelsin istiyoruz gelecek hedeflerimiz arasında fizik tedavi hastanesi var. Biz dünyayı Bolu’ya taşımak istiyoruz. Mudurnu’da termale dayalı firmalar çok ciddi çalışmalar yapıyorlar Taşkesti Sarot bölgesinde bu çalışma bitti. İkinci üçüncü aşama çalışmaları devam ediyor. Bolu merkezde bir çalışma başladı. Bolu siyasetçisi ile Valisi, Belediye Başkanı ve sivil toplum örgütleri ile birlikte hareket edebilecek bir yapıya kavuştu. Bu yapıyı böyle devam ettirebilirsek Bolu’yu çok güzel günler bekliyor. Üç beş yıl içerisinde Bolu sadece termale dayalı turizm konusunda çok farklı bir konuma gelecek.
“Bolu önümüzdeki günlerde havaalanına da kavuşacaktır”
Ormanın içine bin 500 km bir yürüyüş yollarımız var bu daha da artacak yaylalarla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Kış turizminde Kartalkaya ve Gerede’de bulunan Arkut Dağı’na turistler geliyor. Yatırımcıların havaalanı isteği var. Bolu’da havaalanı çalışmalarını belli aşamaya geldi. Bolu önümüzdeki günlerde havaalanına da kavuşacaktır.
“Bolu golf sporunun merkezi olacak”
Bolumuz gelecekte sporun merkezi haline dönüşecek. Bolu’da olimpik sporların tamamının yapılabileceği bir tesisi hizmete açacağız. Burada kamp merkezide olacak. Bolu önümüzdeki dönemde spor, üniversite ve turizm kenti olacaktır. Yazın Bolu’da büyük takımları misafir edeceğiz. Hedefimiz Avrupa takımlarıdır. Bolu Belediyesi olarak devasa bir alanı olimpik spor alanı olarak planladık. Olimpiyatlarda yapılacak bütün spor dalları burada yapılabilecek. Spor bakanlığımızda bu konuda çok destek oldu. Kapalı spor salonumuzun inşaatı devam ediyor. Bolu sportif tüm branşların kamp merkezi haline dönüşecek. Spor turizmini atağa geçirmek için çalışıyoruz son olarak golf sağları için bir adım attık. Golf Antalya’da çok tercih edilen bir spor fakat Ekim ayından sonra golf için vatandaşlar buraya geliyor. Niçin Mayıs ayından Ekim ayına kadar Bolu’ya insanlar golf oynamaya gelmesin?
“Yaşlılar Köyü kuruyoruz”
“Bizim birde Yaşlılar Köyü diye bir projemiz var ve bu proje başlangıçta 100 evle başlayıp 1000 eve çıkartmaya çalıştığımız bir proje. Şu an biz yaşlılarımızı Huzurevlerinde misafir ediyoruz ve yaşlılarımız kendilerini huzurevlerinde emanetçi gibi görüyor. Ayrıca biliyorsunuz ki huzurevlerinin psikolojisi de biraz farklı. Dünyanın en son geldiği nokta şu; yaşlının kendi evi, kendi mutfağı, küçük bir bahçesi olacak. İstediği zaman misafirini çağırabilecek. Kısaca kendi yaşam alanı olacak ve bunların yanında da sosyal her hizmetten faydalanabilecek. Bu konuda Bolu Belediyesi, Almanya’daki kardeş belediyemiz olan Neuss Belediyesi, Kızılay, Kızılhaç ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ile birlikte müşterek bir sistem içerisinde becerebilirsek parasını da Avrupa Birliği’nden alarak ‘Yaşlılar Köyü’ diye ciddi bir projeyi de Bolu’ya kazandırma çalışmalarımız da belirli bir aşamaya geldi. Orman içerisindeki bir alanın tahsislerini şu anda hallettik ve 350 dönümlük bir alan içerisinde bu çalışma başlayacak. Bu proje hem Türkiye hem de dünyaya örnek olacak bir proje olacak. Ayrıca birde bu projede akıllı evler dediğimiz evler üreteceğiz. Proje kendi elektriğini kendisi üreten evlerden oluşacak. Bu evlerdeki teknoloji Almanya’da belirli bir noktaya kadar gelmiş ve projeyi de zaten Alman bir mimar ile birlikte müşterek yürütüyoruz.
“Parklar konusunda dünya ile yarışıyoruz”
Belediyeciliğin en önemli işlerinden birisi de parklardır. Benim göreve geldiğimde Bolu’da ufak ufak mahalle parkı dediğimiz 34 adet park vardı ve fert başına 1,5 m2 yeşil alan düşüyordu. Şu anda bitmiş 121 parkımız var ve fert başına düşen yeşil alan miktarı 6 m2’ye çıktı ama biz bunu bu dönem sonunda dünya standartları olan 11 m2’ye çıkaracağız. Bu konuda da dünya ile yarışıyoruz. Tabi şöyle algılanabilir, Bolu’da zaten her taraf yeşil. Evet, Bolu’da her taraf yeşil ama önemli olan o yeşil doğa ile şehri uyumlu hale getirmek. Bizde zaten bunun için gayret ediyoruz. Bu konuda her geçen gün büyük mesafe alıyoruz ve mesafe aldıkça da vatandaşlar ilgi ve alakalarını bize karşı daha fazla gösteriyorlar. Biz ise bu ilgi ve alakayı gördükçe de onlar için daha fazla ne yapabiliriz diye çalışmalarımızı heyecanla sürdürmeye devam ediyoruz”
“Köroğlu gibi bir kahramanı dünyada bulamazsınız”
Biliyorsunuz Robin Hood diye bir Batı kahramanı vardır ve bu kahraman ezilenlerin yanında olmuş, ezene karşı dik durmuş bir yapıdadır. Robin Hood’u bu özellikleri dolayısıyla Batılılar dünyaya mal etmişler. Tabi kahraman çıkartmak kolay değil ve biliyorsunuz Amerika yeni bir ülke olduğu için hiç kahramanı olmayan bir ülke. Ama Amerika ne yapıyor? He Man çıkartıyor, Örümcek Adam diye hayal ürünü kahramanlar yaratarak dünyayı etkilemeye çalışıyor ve başarıyor da. Bizde ise o kadar çok kahraman var ki biz bu kahramanlarımızı kendimize bile mal edememişiz ki dünyaya mal edelim. Köroğlu ise Türk Dünyası’nın tamamında bilinen ve ufak tefek farklılıkları ile birlikte kabul görmüş bir kahraman. Özellikle de ‘Benden selam olsun Bolu Beyi’ne’ sözüyle de Bolu ile iç içe olmuş bir kahraman olan Köroğlu, adece yiğit bir adam değil. Köroğlu’nun çok Hümanist bir yapısı da var. Köroğlu’nun elinde sazı var, dilinde sözü var, şiiri var. İkisi bir araya geldiğinde ise böyle bir kahraman dünyada bulamazsınız.
“Köroğlu UNESCO Kültür Mirası olma yolunda”
Köroğlu gibi bir kahramanımız varken biz bunu UNESCO’ya tescil edememişiz ve bu kahraman etrafında birlikteliğimizi oluşturamamışız. Bu konu ile ilgili yaptığımız çalışmalar neticesinde geçen sene bir Köroğlu Festivali yaptık ve Türk Dünyası ile yaptığımız görüşmelerde Köroğlu’na muazzam bir ilgi olduğunu gördük. Yani ben Türk Dünyası’nda Köroğlu’na bu kadar sahip çıkıldığını da bilmiyordum. Biz Köroğlu ve Köroğlu Festivallerimiz ile şunu yapmak istiyoruz. Köroğlu Festivalimizin ilki geçen sene hem Türk Dünyası’ndan hem de Türkiye’den ve ilimizden beklediğimizin üzerinde ilgi gördü. Bunun sayesinde şunu yapacağız. Biliyorsunuz Türk Dünyası’ndaki iletişimimizi biz maalesef Türkçe kuramıyoruz çünkü iletişim dili Rusça. İnşallah Türk Dünyası’nın tamamı ile Köroğlu düşüncesi etrafında toplanarak, bu heyecanı Bolu’da birleştirebilirsek bağlarımız çok daha güçlenecek ve birlik içerisinde olacağız
“Köroğlu heykeli ve müzesi için çalışma başlatıldı”
Bolu’da çok büyük bir Köroğlu Parkı yapacağız ve bu parkın en tepe noktasına en az 25 metre yüksekliğinde dev bir Köroğlu heykeli gelecek. Ama bu Köroğlu Heykeli Bolu’nun veya Türkiye’nin Köroğlu ’su olmayacak. Şu an Türk Dünyası’nın tüm heykeltıraşları ve mimarları ile Kültür Bakanlıkları vasıtasıyla temaslarımız sürüyor ve bunun sonucunda o Köroğlu heykeli müşterek oluşturacağımız bir Köroğlu heykeli olacak. Yani Azerbaycan’daki, Türkmenistan’daki, Kırgızistan’daki, Özbekistan’daki kısaca tüm Türk Dünyası’ndaki insanlar diyecek ki; ‘Bizim Köroğlu Parkımız, Bolu’da…’ Ayrıca bir müzemiz olacak ve bu müzede dünyadaki Köroğlu ile ilgili neler var ise tamamı olacak ve şu anda o çalışmalar da başladı ve eserlerde yavaş yavaş gelmeye başladı.
“Köroğlu Araştırma Merkezi kurulacak”
Birde orada araştırma merkezimiz olacak. Yani Köroğlu sayesinde Türkiye ve Türk Dünyası kendileri arasında bir köprü oluşturacak ve inşallah biz buna vesile olacağız. Belki bir gün Kültür Bakanları belki Başbakanlar belki de Cumhurbaşkanları karşılıklı burada toplanacaklar. Biz tabi bunu sadece Bolu Belediyesi olarak yapmıyoruz. Bu proje Valiliğimiz, Bolu Belediyemiz, Üniversitemiz, Ticaret ve Sanayi Odamız, sivil toplum kuruluşlarımız ile birlikte hayata geçirdiğimiz müşterek bir proje ve bu proje inşallah adım adım büyüyecek. Bunun konuda TÜRKSOY, Kültür Bakanlığımız, Tanıtma Fonu gibi birçok yerden çok büyük katkılar alıyoruz. Onun için hem devletimize, hem Valiliğimize hem sivil toplum kuruluşlarımıza, üniversitemize çok teşekkür ediyoruz. Türk dünyası ile kuracağımız bu ilişkiler hem sosyal olacak hem kültürel olacak hem de siyasi anlamda birlikteliğimizi sağlayabilecek yaşayan bir yapı oluşturacak.
“Nevruz Türk dünyasının bayramı”
Türk dünyasını heyecanlandıran bir şey daha var ve o da Nevruz. Nevruz son dönemlerde Türkiye’de sanki sadece Güney Doğu’da yaşayan insanların kutladığı, üstelikte Türkiye’ye karşı ayaklanmalarına vesile olan bir yapı gibi algılanmaya ve algılatılmaya çalışıldı. Ama Nevruz, Türk Dünyası’nın bayramı…Türk dünyasında, Nevruz Tepesi diye bir tek tepe var o da Bolu’da. Yani öyle ki, Bolu hem Köroğlu ile hem de Nevruz Tepesi ile bütün Türk Dünyası’nı kucaklayacak bir yapıya sahip. Biz Bolu’da yüzyıllarca Nevruz Tepesi’nde, Nevruz Bayramını kutlamışız ve kutluyoruz. Nevruz Bayramı’nda, Nevruz Tepesi’ne ateş yakılır ve o ateş yanınca köyde şenlikler başlar. Seben İlçemizin Alpağut Köyü’nde bulunan bu tepede Nevruz Bayramı, Türkler Anadolu’ya ilk geldiklerinden beri kutlanan bir bayramdır. Dolayısıyla böyle bir heyecanı da Türk Dünyası ile birlikte iç içe yaşamayı istiyoruz ve bunun içinde çalışmalarımız olacak.
“Tarihi eserlerimize sahip çıkıyoruz”
Şu an belediyemizde özellikle bayanları ilgilendiren bir çalışma daha yürütüyoruz onun hakkında da biraz bilgi vereyim. Biz Bolumuzda, belediye olarak tarihi eserlerimizin tamamına sahip çıkıyoruz. Şehir merkezimizde Sultan Hamamı diye bir hamamımız vardı ve bu hamam şahsa aitti. Bu hamam Bolu’nun en eski tarihi yapılarından birisidir ve hemen hemen 650 yıllık bir geçmişi var. Bu tarihi hamamı belediye olarak satın aldık ve restore ettik. İlimizde bir tarihi hamam daha var ve o hamam erkeklere hizmet ediyor. Biz belediye olarak yeni alıp restore ettiğimiz bu tarihi Sultan Hamamını ise kadınlarımıza tahsis ettik. Ayrıca burası sadece bayanlar hamamı olmayacak. Biz burayı, bayanlarımız oraya girdiği zaman hamam ve güzellik merkezi olarak ne ihtiyaçları var ise tamamını karşılayabilecekleri bir merkez haline getirmeye çalışıyoruz. Bu konuda da şu an açılış sürecine de giriyoruz. Ben bu hamam ve güzellik merkezimiz ile ilgili biraz espritüel olarak şöyle söylüyorum, ‘Bayanlarımız bu merkeze 60 yaşında girip 23 yaşında çıkacak…