EVLİLİKLERDE AİLE MÜDAHALESİNE DİKKAT !
Günümüzde çekirdek aile sayısı giderek artmaktadır. Ancak buna rağmen, aile büyüklerinin de aynı evi paylaştığı aile tipleri devam etmektedir. Çocukların bakımı için alınan aile büyükleri desteği de ailedeki kişi sayısını artırmaktadır' dedi.
Yeni evlenen çiftlerin genelde ayrı bir evde oturmayı tercih ettiğini belirten Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, “Ancak ailelerle ilişkiler aynı evde oturmasalar bile sorun olabilir. Ancak evlilikle birlikte kişilerin davranışları bir anda değişmez. Bununla beraber, evlenen çiftin ailesinin davranışları da çabucak değişmez.
Yeni evelenen çiftin evlilikle ilgili bilgisi, beklentileri, zihinlerindeki karı-koca rolleri farklı farklıdır. Evlenirken seçecekleri evin konumu, ailelerle, arkadaş ve komşu ilişkileri konusu tartışmaya neden olabilir. Bunların dışında evli çiftin yemek yeme alışkanlıkları, damak tatları, evdeki davranış şekilleri arasında da farklılıklar olabilecektir. Kişilerin ailelerinde gördüğü ve yaşadığı gelenek ve bakış açısı da, yeni evli çiftin arasında sorun olabilecektir. Çiftlerin kimden venasıl yardım alacakları, sorunların üstesinden nasıl gelecekleri konusu önemlidir.” diye konuştu.
Yeni evlenen çiftlerin en önemli sorunlarından birisin de aileleriyle ilişkilerin düzenlenmesi konusunda olduğunu kaydeden Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, “Ailesiyle sıkı bağları olan kişiler, evlendikten sonra da bu bağları aynı düzeyde korumak isterler. Hatta evlendiği kişiyi, bu aileye giren yeni birey olarak tanımlamak isterler. Bu nedenle evlendikleri kişiden beklentileri de büyük olabilmektedir. Hatta bazen zorlayıcı olabilmektedir. Aileler de bu sıkı bağı koparmak istemeyebilir” diye konuştu.
Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, aile ilişkilerinin meydana getirdiği sorunları şöyle sıraladı; “Çiftlerden birisi ailesine yakın bir ev tutmak ister. Evlenen birey, sıkça kendi ailesini ziyaret etmeyi ister. Sürekli ev oturması ya da yemek organizasyonu yapar. Evli çiftin ailesi, habersiz ve emri vaki şeklinde ev ziyareti yaparlar. Yaptığı yemekleri eleştirir. Annem gibi yemek yapamıyorsun der ve bu beklentisini sürekli dile getirir. Yemek ya da ev oturması için eşinin fikrini sormaz. Çocuk planı yapılırken, annesinin çocuğa bakması konusunda diretir. Ailesiyle birlikte olmak için bahane üretir. Eve gelmeden önce mutlaka ailesine uğrar.
Evli çiftlerden birinin ailesi; evin düzeni, harcamaları konusunda fikir beyan eder. Fikrini çifte dayatır. Evdeki düzeni sıkça eleştirir. Çift ailesiyle evdeki olup bitenleri ve sorunlarını sürekli paylaşır. En ufak sorunlarda aileden yardım ister. Evin anahtarı çiftin ailelerine de verilir. Karı kocadan birisinin; diğerinin ailesiyle sorun yaşadığında, müdahale etmez.”
Yaşanan sorunların asıl nedeninin çiftin evlilik kurumundaki rollerini benimseyememesi ya da sınır problemleri olduğunu ifade eden Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, sorunların üstesinden gelmek için şu önerilerde bulundu; “Evlilikle birlikte kendinizin yeni bir çekirdek aile oluşturduğunuzu bilin. Evlenme bir mahremiyetin başlangıcıdır. Kendi ailenizin mahremiyetini düşünün. Sorunlarınızı dışarıya yansıtmayın. Yeni evde, yeni bir düzen oluşacaktır. Bu düzen sizin ortak kararınızla olacaktır. Kimsenin düzenine benzemek durumunda değildir. Ev ziyareti ya da eve birilerinin kabulü ancak çiftin beraber verecekleri bir karardır. Böyle durumlarda eşlerden birisinin tek başına karar vermesi krize neden olur, unutmayın.
Evlilikte çiftlerin her birisi kendi ailesinden sorumludur. Eşiniz üzerinden sorunları çözmeyin (Eşim gelmek istemiyor yerine, biz gelmek istemiyoruz deyin.) Evlilikteki çatışmaları öncelikle; çift olarak, beraber çözmeye çalışın. Kendi ailenizi kendiniz kontrol etmelisiniz. Bu durumda size sadece kızıp küsebilirler, bu da sadece birkaç gün sürer. Eşiniz kontrol etmeye kalkarsa yaşam boyu süren sorunlar oluşur. Eşinizin yaptığı yemeği annenizin yemeğiyle karşılaştırmayın. Anne babalar üzerinden tartışmayın. Birbirinize özen gösterin, evlilik en iyi bu şekilde korunur.”