İMAMOĞLU: "İSMEK, UMUTLU BİR TOPLUM VAR ETME KONUSUNDA SORUMLULUK ALACAK"
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İPA'nın düzenlediği 'Yetişkin Eğitimi Politikaları Çalıştayı'nda, İSMEK'in yeni dönemde üstleneceği rolün ana hatlarını çizdi. 'Kuvvetli bir marka' olarak tanımladığı İSMEK'in daha verimli
toplumu geliştiren bir modele dönüşmesinin gerekliliğine dikkat çeken İmamoğlu, “Yeni nesil iş kollarına, teknolojiye, dijital süreçlere dair çok üstün, çok üst düzey, hatta birçok bu anlamda beklentisi olan kurumlarla da işbirliği yapan bir modelin, İSMEK’te, mutlak önemli bir hedef olmasının altını çizmek istiyorum. İSMEK, kapsayıcı politikalarıyla, bütün toplumu içine çeken, bütün beklentileri, çocuğu, genci, kadını ile bütün ihtiyaçlara karşılık vermeye çalışan bir eğitim kurumu olma hedefini, aynı zamanda markalaşmayla da bütünleştirmeli. Bu anlamda umutlu bir İstanbul, umutlu bir toplum var etme konusunda büyük bir sorumluluk alan bir İSMEK yaratmak istiyoruz” dedi.
TAKSİM / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesinde faaliyet gösteren İstanbul Planlama Ajansı (İPA), ana konusu İSMEK olan “Yetişkin Eğitimi Politikaları Çalıştayı” düzenledi. Alanında uzman birçok akademisyeni de bir araya getiren çalıştayın açılış konuşmasını İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptı. Telekonferans yöntemiyle gerçekleştirilen sanal çalıştaya, Taksim’deki BİMTAŞ Genel Müdürlüğü’nden katılan İmamoğlu, İSMEK’in kuvvetli bir marka olduğunu vurguladı. İSMEK’in daha verimli, toplumu geliştiren bir modele dönüşmesinin gerekliliğine dikkat çeken İmamoğlu, şöyle konuştu:
“SOSYAL YARDIM YAPMAK SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR BÜTÇE TASARIMI DEĞİL”
“İSMEK’in bu anlamda yönünü değiştirmek ve güçlendirmek hedefindeyiz. Entegre bir yapı kurulduğunda, muazzam bir sorumluluk yükleyebiliriz İSMEK’e. İstanbul’da, sosyal yardım belki de en önemli konuların başında geliyor. Çünkü, pandemi süreciyle beraber işsizliğin, ülkedeki ekonomik koşullardan dolayı yoksulluğun ne yazık ki çok fazla hissedildiği, konuşulduğu bir ortamdayız. Bu noktada, sadece İBB olarak, yüzbinlerce aileye sosyal yardım yapıyoruz. Sosyal yardım yapmak, gerçekten sürdürülebilir bir bütçe tasarımı değil; yapamazsınız. Her zaman sosyal yardımı bu seviyelerde tutarsak, ‘İstanbul’da iyi bir şehir yönetimiyiz’ diyemezsiniz. Kaldı ki, İstanbul’un aynı zamanda fırsatları çok yüksek bir kent olduğunu hepimiz zaten biliyoruz. Bu yönüyle, biz, aslında sosyal yardım alan hemşehrilerimizi, bu sosyal yardım sürecinden emekli etmek istiyoruz.”
“ÜRETEN BİR TOPLUM, KENDİNE YETEN BİR AİLE YAPISI VAR EDEBİLİRİZ”
“Bu süreci sona erdirmek istiyoruz” diyen İmamoğlu, “Nasıl erdirebiliriz? Sosyal yardımı elbette keserek değil. Tak aksine; onları iş sahibi yapmakla, meslek sahibi yapmakla bunu yapabiliriz. Bu noktada adımlarımız var. İstihdam ofislerimizi kuruyoruz. 7 tane açıldı. Yılsonuna kadar 12 tane olacak. Burada, nüfusun her yaş grubundan insanların eğitimini geliştirip, onun eğitimini, günün meslekleriyle beraber buluşturacak aradaki bağlantıyı kurabilmek adına, aracı eğitimler ve yönlendirmeleri yapabilmek zorundayız. Çok odaklanılması gereken bir husus. Bir anda belki de yüzbinlerce insanımızı hayata katıp, sosyal yardımdan ayırıp, üreten bir toplum ve kendine yeten bir aile yapısı var edebiliriz” ifadelerini kullandı.
“SADECE SOSYAL BİR MEMNUNİYET VAR”
İSMEK’in bu anlamda kritik bir yerde olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Tam da orada meslek edindirme, iş edindirme hususunda çok profesyonelce bir katkı sunmalı” dedi. Yüzbinlerce ev kadınının İSMEK vasıtasıyla sosyal yaşama dahil olduğunu altını çizen İmamoğlu, “Benim sahadaki bir gözlemim de şu: Biraz da verimsiz bir katılım bu. Sadece sosyal bir memnuniyet var, ama sonrasında bence rutine dönen, olayı sadece bir hobi alanına döndüren şekle bürünüyor. ‘Orada bir sonraki adım ne olmalı’ kısmını da çözen bir sürece ihtiyacı var bence İSMEK’in” diye konuştu.
“ENERJİSİ YÜKSEK GENÇ NÜFUSU HEBA EDEN BİR TOPLUM, GELECEKLE İLGİLİ HİÇBİR ŞEY UMAMAZ”
Bu anlamda en dinamik ve beklentisi yüksek kesimin yeni nesil olduğunu belirten İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bu yeni neslin, gençlerin şöyle handikapları da var: Birinci handikap; aldıkları eğitim, onlara hiçbir meslek sunmamış. Bir başka husus; kendilerini inanılmaz boşlukta hisseden bir genç nesil de var. Artı; örneğin liseden sonra hem okutamadığımız hem de meslek sahibi yapamadığımız yüzbinlerce gencimiz var. Bunlar, istatistiklerde o kadar net ki. Bu kadar iş gücünü, bu kadar enerjisi yüksek genç nüfusu heba eden bir toplum, gelecekle ilgili hiçbir şey umamaz, hiçbir şey bekleyemez. Bu manada yeni nesil iş kollarına, teknolojiye, dijital süreçlere dair çok üstün, çok üst düzey, hatta birçok bu anlamda beklentisi olan kurumlarla da işbirliği yapan bir modelin, İSMEK’te, mutlak önemli bir hedef olmasının altını çizmek istiyorum. İSMEK, kapsayıcı politikalarıyla, bütün toplumu içine çeken, bütün beklentileri, çocuğu, genci, kadını; bütün ihtiyaçlara karşılık vermeye çalışan bir eğitim kurumu olma hedefini, aynı zamanda markalaşmayla da bütünleştirmeli. Bu anlamda umutlu bir İstanbul, umutlu bir toplum var etme konusunda büyük bir sorumluluk alan bir İSMEK yaratmak istiyoruz.”