PROF. DR. ÜMİT ÖZDAĞ, "MİLLİ EĞİTİM BAKANI GÜNÜ GELDİĞİNDE BU YAPTIĞININ HESABINI YASALAR ÖNÜNDE VERECEKTİR."
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Artvin'de basın açıklaması yaptı.
Prof. Dr. Ümit Özdağ: Önemli ve kamuoyunun dikkatini çeken bir soruşturma İstanbul’da devam ediyordu, Dilan Polat dosyası. Bu dosyayla ilgili özel bir soruşturma ekibi kurulmuştu 3 komiser ve 5 polisten oluşan. Biraz önce aldığım habere göre bu ekip hadisenin diğer unsurları da bu sürecin içerisinde olan diğer kişiyi de gözaltına alma aşamasındayken aralarında çok meşhur bazı isimlerin de olduğu ani bir kararla görevden el çektirilmiş ve değişik karakollara bu ekip sürülmüş. Eğer bu bilgi doğruysa çok vahim. Çünkü kamuoyunda bu isimlerle ilgili belirli iddialar dolaşıyor. Bu iddiaların dolaştığı bir ortamda Türk polisinin işini yapması engellenmemeli. Kim suça bulaşmışsa polis bunun teknik takip ve diğer hukuki çalışmalarla tespit edip dosyalaştırıp savcılığa iletebilmeli. Bundan önceki dönemin nasıl bir dönem olduğunu İçişleri Bakanlığında hepimiz hatırlıyoruz. Ben, İçişleri Bakanlığı önüne gittiğim zaman dönemim İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili görüşlerimi kamuoyuyla paylaşmıştım. Süleyman Soylu’nun görevden alınması sonrasında Ali Yerlikaya’nın gelmesiyle birlikte birçok dosyanın işlem görmeyen, işleme alındığını gördük. Buradan Ali Yerlikaya’ya da sesleniyorum; Sayın Yerlikaya eğer bu Dilan Polat soruşturmasını yürüten özel ekibin görevden alınarak değişik karakollara sürülmesine izin verirseniz bütün inanılırlığınızı yitirirsiniz.
“Milli Eğitim Bakanı günü geldiğinde bu yaptığının hesabını yasalar önünde verecektir.”
Milli Eğitim Bakanı izlediği politikalarla Türkiye’nin güvenliği için bir tehdit olmuştur. Gençlerimizin geleceğini, Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atmaktadır. Gençlerimiz 21. yüzyılda dünya ile rekabet edebilecek bir bilgi ile donanımla yetişmelidir. Bu telefonu yapabilecek bilgiye, donanıma sahip olmalılar. Sizin beni kaydettiğiniz ve yayın yaptığınız kameraları, mercekleri üretebilecek bilgiye sahip olmalılar. Bu mikrofonun içindeki teknolojiyi üretebilecek bilgiye sahip olmalılar. Gençlerimizin daha iyi matematiğe ihtiyacı var, daha iyi biyolojiye ihtiyacı var, kimyayı bilmeye ihtiyacı var. Sosyolojiyi, felsefeyi bilmeye ihtiyacı var. Dünya ile rekabet edebilecek bir eğitim verilmesi gerekirken. Milli Eğitim Bakanı işi gücü bırakmış, Türk gençliğini tarikat ve cemaatlerin kucağına atmıştır. Bunu da utanmadan TBMM’de söylemiştir. Gerekçe olarak da dağa gitmeyi engelliyorlar demiştir. Tarikat ve cemaatlerin işi gençlerin dağa gitmesini engellemek değildir bu bir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurum ve kuruluşlarının işidir. İki; anlı secdeye değiyor dediğiniz FETÖ, 15 Temmuz gecesi bu ülkeyi iç savaşa sürükleyecek bir darbe yaptı. Parlamentoyu bombaladı. Dağa çıkmışlar mıydı? Hala mı akıllanmadınız? Biz, Zafer Partisi olarak diğer partiler gibi Milli Eğitim Bakanlığında gerçekleşen rezaleti durarak seyretmeyeceğiz. Her fırsatta siyasi ve hukuki her mücadeleyi vereceğiz. Bu yapılan suçtur, Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırıdır. Milli Eğitim Bakanı günü geldiğinde bu yaptığının hesabını yasalar önünde verecektir muhakkak.