Trabzonlulara Yunan yakıştırması nefret suçu
İstanbul'un Esenler ilçesinin Ak Partili Belediye Başkanı Tevfik Göksu'nun Trabzonlularla ilgili açıklamasına bir tepki de İyi Parti'den geldi.
İyi Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı ve Ortak Değer Trabzon Platformu Başkanı Av. Osman Erusta, Trabzonlulara Yunan yakıştırması yapılmasının nefret suçu olduğunu söyledi.
Av. Osman Erusta, yaptığı açıklamada tepkisini şöyle dile getirdi:
HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA ALENEN TAHRİK
“Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun Ekrem İmamoğlu ve Trabzon özelinde Trabzonlulara Yunan/Rum yakıştırması büyük bir talihsizliktir. Siyasi nezaketsizliktir, ırkçılıktır. Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahriktir. Ak Partili başkan açıkça nefret suçu işliyor.
Toplumsal uzlaşı ve barışa en çok ihtiyaç duyulan bir dönemde, toplumu ayrıştırmaktan geri durmayan bu zihniyete asla prim verilemez. Türkiye’de bölücülük söylemleri yetmedi. Şimdide bölgesel etnik bölücülükte çığır mı açacaksın?
HİÇ KİMSE TRABZONLULARIN TÜRKİYE SEVGİSİNİ SORGULAYAMAZ
“Bize Her Yer Trabzon” diyerek vatanın her karışını kendisiyle bağdaştıran, kutsayan, milliyetçi maneviyatçı bir şehrin evlatlarına sen nasıl oluyorda bu yakıştırmayı yapıyorsun. Hiç kimse Trabzonluların Türkiye sevgisini sorgulayamaz.
Bu şekilde davranarak, ırkçılık yapmanın anlamı nedir? Sen bu sözü söyleyerek sadece Trabzon’lulara hakaret etmekle kalmıyorsun. Bu şekilde ırkçılık yaparak TC vatandaşı olan Rum, Ermeni ya da başka kökene sahip vatandaşlarımızı ayrıştırıp ırkçılık yapıyorsun.
“Keşke Yunan kazansaydı” diyen şahsın cenazesinde nerede saf tutacağını şaşıran sizler şimdi Trabzonluların vatan sevgisini mi sorguluyorsunuz?
En küçüğünün canını vatanı için feda ettiği Eren Bülbül’lerin memleketini sen nasıl oluyor da bu şekilde itham edersin. Bu hadsizlik değilde nedir sorarım size?
SİYASET Mİ YAPIYORUZ HASIMLIK MI YAPIYORUZ?
Toplumun hiçbir kesim ve zümresi, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğünü bozmaya yeltenmesin. Hele hele bunu Trabzon özelinde yapmaya kalkmasın. M.Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde unutulmasın ki Trabzon halkının yegane düsturu “Atatürk Milliyetçiliği’dir.” Trabzon’un tüm maddi, manevi, yapısal, kültürel ve tarihi değerlerinin üzerinde hakim olan ruh: Ülke değerlerine milli ve manevi değerlere sonuna kadar bağlı kalmaktır. Onun için hiç kimse Trabzon özelinde hadsizlik yapamaz. Herkes haddini bilecek. Kem söz sahibine aittir. Bu sözleri sarf eden sözüm ona siyasetçi olan kişiyi esefle kınıyorum.
Siyaset mi yapıyoruz hasımlık mı yapıyoruz? Bu nedir Allah Aşkına Bu nasıl bir söylemdir.
TRABZON’UN STK’LARI AK PARTİ’DEN KORKTUĞU İÇİN Mİ SESSİZ?
Trabzon STK’larının Trabzonun duyarlı insanlarının artık bu kokuşmuş seviyesiz söylemlere karşı kendisine yakışan entelektüel duruşunun sergilemesinin vakti ve zamanı gelmiştir.
Trabzonspor’da yöneticilik yapmış Ekrem İmamoğlu’nu, Trabzonspor yönetimi kulüp başkanı seçim sürecinde ve seçimi kazandıktan sonra neden tebrik edememiştir. Trabzon Dernekleri STK’lar Ekrem İmamoğlu’na gereken desteği verememiştir.
Bu korku neden?
Çünkü iktidardan korkuyorlar. Rantlarından korkuyorlar. İktidarı karşılarına almak istemiyorlar.
Ekrem İmamoğlu’nun artıları var. Bunu dile getiremiyorlar.
Sempatikliği, sıcakkanlılığı, tüm kesimleri kucaklayan, insanları ayrıştırmayan ötekileştirmeyen yaklaşımıyla halka kendini sevdirdi. Arkasında Tüm Türkiye var. Herkes yapılan haksızlıklar karşısında gönülden İmamoğlu’nun kazanmasını istiyor.
Bende bir Trabzonlu’yum Ekrem İmamoğlu’yla aynı ilçedenim. Ortak Değer Trabzon Platformu Başkanıyım. Bu olanlara baktığımda üzülüyorum. Ortak değerimizin, değerlerimizin altını oymaya çalışıyorlar. Buna asla müsaade edemeyiz. Ne pahasına olursa olsun, bizim düstur ve ilkemiz; iyi insanlar yetiştirip ülkemizde söz sahibi olmak üzerine kuruludur. Ortada iyi, yetişmiş bir değerimiz var. Onada diğer değerlerimiz gibi sahip çıkıp, sonuna kadar destek olmak zorundayız.
Temel, “Trabzonlu olmasaydım çok mahçup olurdum…” demiş. Temelin bu sözünden hareketle, Tevfik Göksu’da, Ekrem İmamoğlu’nun başarısı karşısında şimdi Trabzonlu olamamanın mahcubiyetini yaşıyordur.”