Amerika ve batı dünyası müslüman aleminin birleşmesini önlemek adına bugüne kadar elinden geleni yaptı.

Bugün ise en işe yarayacak metotlardan birini kullanmak adına İran ve Şii dünyasıyla anlaşarak, onlar üzerinden böl parçala yönet tekniğini kullanmaya devam ediyor.

Müslüman alemi 6-7 milyonluk yahudi dünyasını ve İsrail’i sadece üstüne yürüyerek bile yok edebilecek, boğabilecek durumda iken bunun için en gerekli olan şeye, yani birliğe muhtaç durumdadır.

Batı dünyası bizi, kendi içimizdeki ihtilâflarla ayırmayı başarıyor. Bizim yapmamız gerekeni ise müslümanlar olarak yapmaktan aciziz. İvedi olarak islam aleminin birliği ve kardeşlik hukukunu besleyici çalışmalar yapmak zorundayız.

Bence hükümetin İran’ın yaptığı bazı çalışmaları (nükleer) birleşmiş milletlerde yalnız kalmak pahasına desteklemesinin sebeplerinden biri de bu bahsettiğim birlikteliği sağlamak, kardeşlik hukukunu beslemek adına lüzum görülmüş çalışmalardır. Bu çalışmaların eksik yönleri olabilir, varsa da düzeltilir, fakat hiç yapılmadığında aramızı bozma faaliyetlerinin bir adım önde olacağını unutmayınız.

Ancak, İslam dünyasında ayrılığı körüklemek adına ecnebilerin mezhepçi bir kısım yaklaşımları desteklemesi karşılığında, İslâm dünyasının buna mukabil mezhep ayrımlarını körükleyici faaliyetlerde bulunmaktan uzak hareket etmesi gerekiyor.

İran’ın mezhepçi yaklaşımlarını desteklemek ve İslam dünyasındaki mezhep ayrılıklarını körüklemek adına desteklenmesi dikkate şayan bir durumdur. Bu durumun sakıncaları Yemen’de, Suriye’de, Mısır’da ortaya çıkmaya başlamıştır. Müslümanlar yabancılarla ilgilenecek yerde kendi içinde savaşarak güç kaybetmeye kendi kendilerinin ve kardeşlerinin kanlarını akıtmaya devam etmektedir.

Allah’tan müslümanlara akl-ı selim ile düşünerek, doğru davranışlar yapmayı nasip etmesini diliyorum.