“TRAVMA SONRASI RUTİNİ KORUMAK ŞART’’

Travmayı; ‘birey üzerinde aşırı stres, şok, korku, dehşet, çaresizlik duygularına yol açan olaylar ve tanık olunduğunda duygusal uyarılarla tetiklenen olaylar sonrasında oluşan bir ruhsal durum’ olarak tanımlayan Demirbozan, erken yaşlarda travmatik olaylara maruz kalmak, beynin daha sonraki stresli olayların etkilerine karşı direncini azaltıyor. Bu nedenle de travma sonrası rutini korumak şarttır’’dedi.

“ÇOCUKLUK TRAVMALARI YETİŞKİNLİĞİ ETKİLİYOR”

Ebeveynlerin konuyla ilgili dikkatli olması gerektiğini belirten Demirbozan; “Yaşıtları tarafından reddedilme korkusuyla çocuklar üzücü anılarını, düşüncelerini konuşmaz, içlerine atmayı tercih ederler. Çocuklukta yaşanan travmalar, yetişkin dönemde duygusal ve fiziksel problemlerin güçlü belirleyicileri oluyor. Çocukluk travmalarının uzun dönem sonuçları, bağlanma bozukluğu, yeme bozukluğu, depresyon, anksiyete, alkolizm, şiddet davranışı, duygu durum bozukluğu olarak ortaya çıkıyor” diye konuştu.

Psikolog, seminer sonunda katılımcıların sorularını da yanıtladı.