Zeki Gökçe Yazdı
Türkiye gündeminden haberdar ederlerdi. O yıllar henüz ortaokul talebesiydik. Gazete okumayı da severdik, dünyadan bihaber olmamak için!

Daha sonra Kuzey Haber gazetesinde Ömer Olcay, Naci Özkan, Zeyyad Nemli, Suavi Kaptan gibi abiler sayesinde de muhabirliğe başlayanlardanım. İlk olarak Kuzey Haber gazetesi sonra da Türkiye Gazetesi, Günaydın Gazetesi Trabzon muhabiri olarak devam etti bu hastalığımız. Bu hastalığımız dediğim aynı zaman da bir heves sonra da mesleğimiz oldu. Sonraları Kadırga TV’de sağlık programlarım oldu.

Hatırlayanlar bilir ki, eski tıp fakültesi binası Erdoğdu’da Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin yanındaydı ve şimdiki Tıp Fakültesi binası yerine taşınınca eski binaya kilit vurularak 1986’dan 1997’ye kadar atıl bırakılmıştı. O yıllar Sağlık Bakanı ANAP’lı Halil İbrahim Özsoy’du. Kadırga TV’de yapmış olduğum doktorunuzla baş başa adlı sağlık programım da atıl vaziyette kapısı kilitli eski Tıp Fakültesi binasının görüntülerini yayınlayarak buranın Kalp Damar Cerrahi Hastanesi yapılması gerektiğini savunarak kıvılcımı yakmıştım. O yıllar Trabzon İl Sağlık Müdürü ise Diş Dr. Abdullah Uraloğlu.’ İlk defa burada yazdığım gibi 1977’de Kadırga TV’de hazırlayıp sunmuş olduğum sağlık programım da şimdiki Ahi Evren Kalp Damar Cerrahi hastanesinin temelini başlatarak bugün tüm Karadeniz Bölgesi’ne hizmet veren konumuna getirildiğinde Sağlık Bakanı Dr. Osman Durmuş’tu. Trabzon İl Sağlık Müdürü ise Dr. Fatih Niyazoğlu idi...

 1986-2000 yılları arasın da hem ilaç mümessilliği yapıyordum hem de Kadırga TV’de sağlık programım devam ediyordu. O yıllar da yine tüm Karadeniz Bölgesi’nde sağlık konusunda büyük ihtiyaç olduğunu hissettiğim ruh sağlığı hastaları için yataklı bir hastaneye ihtiyaç vardı. Çaykara’da bulunan şimdiki Ataköy Ruh sağlığı Hastanesi yeri de atıl ve sağlık bakanlığının bünyesinde bir araziydi. O yerin bir an önce tüm Karadeniz Bölgesi’nin özellikle ruh sağlığı hastaları için yataklı tedavi için ihtiyaç olduğunu düşünerek, yine Kadırga TV’de yapmış olduğum sağlık programım da İstanbul Bakırköy Ruh Sağlığı Hastanesi Başhekimi Sayın Dr. Arif Verimli Hoca ile yapmış olduğumuz programlarla bugünkü Çaykara’da hizmette olan 100 yataklı Ataköy Ruh Sağlığı Hastanesi’nin insanlığın hizmetine sunulmasın da katkım olduysa ki oldu bu bana yeter!

Ancak bugüne kadar hiçbir zaman hiçbir işim de makamımdan güç almadan bulunduğum firmalara katkı vererek yaşadım.

İstanbul’da görev yaptığım 93.3 FM Karadeniz’in Sesi Radyosu’nda, Radyo İlaç’ta, Medya FM’de görevlerimi hakkıyla yaparak hemşerilerime layık olmaya çalıştım. Gerek Mavi Karadeniz TV’de gerekse de halen çalıştığım Çay TV’de yapmış olduğum programlar da devam ediyorum. Ayrıca her pazar akşamı Akit TV spor programında Trabzonspor bayrağını onurla-gururla medyanın önde gelen isimleri Osman Tamburacı, Ferhan Tezcan ve Fikret Çakır ile sürdürmekteyim.

Ne yazık ki kendi eksikliğim midir yoksa milletin beklentisi midir, anlayamadığım şey bu yaştan sonra bugüne kadar yaptığım gazeteciliği kukla gibi değil de adam gibi ömrüm yettiğince insanlar yararına bilgilendirme amacıyla yapmaya devam edeceğim.

Elbette ki yaptıklarım ortada takdir edilir veya edilmez ama gerçek olan şey ben bugüne kadar kimseye yaranmak için gazetecilik yapmadım, bundan sonra da yapmayacağım.

İstanbul’da şu kadar milyon Trabzonlu var denilir ama 3 Trabzon merkezli bölge gazetelerini barındıramadılar İstanbul’da. Ama benim değerli Şehr-i Trabzon’um 6 gazetenin yaşaması için gerekeni yapıyor. Tebrikler Trabzon’um...

Belki ondandır ki 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü’müzde beni İstanbul’da hiçbir Trabzon Dernek başkanı veya üyesi arayıp da bu günümüzü kutlamadı. Aman kutlamasınlar. Demek ki zülfüyâra dokunuyorum bazen.

Kimse Trabzon adını kullanarak kendine makam aramasın ve makamdan güç alarak da ortalıkta dolaşmasın bence.

Gelecek haftaki köşe yazım ise makamlarından güç alanların kimler olduğunu yazacağım.