Halit Bekiroğlu, ÖNDER Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında raporun detaylarını kamuoyu ile paylaştı. İmam hatiplerin bazen tarafgirlik bazen karşıtlık üzerinden tartışılan bir mesele olduğunu kaydeden Bekiroğlu, yüz yıllık mazisi olan bu kurumların en çok konuşulan en çok tartışılan kurumlar olduğunu söyledi.
Medyanın bakışı algıyı etkiliyor
Hem ÖNDER, hem paydaş STK’lar hem de kamudaki eğitim kurumları olmak üzere eğitimin tüm bileşenleri açısından medyanın bakışını analiz etmeyi önemli gördüklerini belirten Bekiroğlu, “Medyanın imam hatiplere bakışı toplumdaki imam hatip algısını epeyce etkilemektedir” dedi. Bu bakışı irdelemenin basın için de faydalı olduğuna dikkat çeken Bekiroğlu, “Olumsuz haberlerdeki çok abartılı, çok ölçüsüz, saygı sınırlarını aşan dil medyaya da zarar veriyor ama en önemlisi bu okullarda okuyan çocuklarımıza, velilerimize, bu ülke vatandaşına farkında olarak ya da olmayarak çok büyük zararlar veriyor” diye konuştu.
Eğitim meselesi üzerinden tartışalım
ÖNDER’in her yıl imam hatip algısını özellikle medyanın dili üzerinden değerlendirmesinin faydalı olacağını kaydeden Bekiroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Raporu detaylıca incelediğimizde şunu görüyoruz; 2017’ye göre olumsuz değerlendirmeler azalmış. Bu önemli bir gelişme. 2017 ve öncesinde imam hatip meselesi daha fazla siyasi düzlemde tartışılan bir mesele iken şimdi daha az bu düzlemde konuşuluyor. İmam hatip okullarımız bir eğitim meselesi üzerinden tartışılmalı, gençlerimizin geleceği üzerinden konuşulmalı. Biz bunu siyasi düzlemde tartıştığımız zaman tarafgirlik karşıtlık gibi bir alana adeta cepheleşmeye zemin hazırlamış oluyoruz. Tüm toplum olarak bundan çıkmamız gerekiyor.”
Ortak paydamız olabilir
Bekiroğlu, imam hatip meselesini doğru bir zeminde tartıştığımızda bu eğitim modelinin ülkenin en önemli ortak paydalarından biri olma şansına sahip olduğunu söyledi. Bunu sağladığımızda bu okullara çocuklarını gönderen toplumun her kesiminden insanlara da saygı göstermiş de olacağımızı belirten Bekiroğlu, “Bugün imam hatiplerde farklı yaklaşımlar içinde olan dünya görüşleri hayat tarzları farklı olan çocuklarımız okuyor. Bu çocuklara hepimizin saygılı olması, velilerine saygılı olmamız gerekiyor. Bu toplumun tüm kesimleri olarak çocuklarımızın bizim geleceğimiz olduğundan hareketle söylemimizi, dilimizi değerlendirmekte fayda olacağı kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
İmam hatip ihraç edilecek bir model
Konunun, eğitim düzleminde tartışıldığı zaman çocuklarımızın daha nitelikli yetişmesine, gelecekte istihdamına yönelik ve manevi anlamda ülkemize daha çok katkıda bulunmasını konuşmuş olacağımızı belirten Bekiroğlu, “Bu da hiçbir ayrım gözetmeden hepimizin faydasına olacak bir konudur. Bunu siyasi düzlemden çıkardığımızda eğitim çerçevesinde tartıştığımızda imam hatip modelinin ne kadar kıymetli bir model olduğunu hep birlikte keşfetmiş olacağız. Türkiye’nin yurtdışına ve İslam dünyasına sunabileceği, ihraç edebileceği en önemli eğitim modeli imam hatip modeli olarak görülmektedir. Biz bunu uzun süredir savunuyoruz. Milli Eğitimimiz de bu düşüncede. Biz bunu tartışabilirsek bütün ülke vatandaşlarımız da buna olumlu bakacaklar. İslam dünyasında DAİŞ gibi uç hareketlerin olmaması, ifrat ve tefritten uzak mutedil yaklaşımların yolu bu tür modellerden geçer. Meseleyi dar bir tartışma alanına hapsederek, bu özgün modele yazık etmememiz gerekiyor” diye konuştu.
Dil çocuklarımızı etkiliyor
ÖNDER Okul Aile Birliği’nden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kamber Çal da, haberlerde ele alınan kitlenin ortaöğretim çağındaki çocuklar olduğunu hatırlatarak, “Ön yargılı ve tarafgir haberlerin en çok kimi etkilediği düşünülerek hareket edilmeli. Okulların pozisyonunu düşünmeden yapılan haberlerin daha çok çocuklarımızı etkilediğini farketmemiz gerekiyor” dedi. Çok yaygın bir okullaşmanın bulunduğunun ve bu dilin birçok aileye dokunduğunun altını çizen Çal, “Biz medya mensubu arkadaşlarımızdan okulları tanımalarını ve o çerçevede haberler yaparak okullarımıza katkı sunmalarını arzu ediyoruz. Bu çerçevede 2018 raporunu incelediğimizde çok olumlu gelişmeler olduğunu gördük. Bu mutluluk verici. İnşallah daha da iyi noktalara gelecektir” ifadelerini kullandı.
Gazeteciler göründüğü kadar taraflı değil
Argetus Araştırma danışmanı Erol Erdoğan da, çalışma çerçevesinde medya çalışanlarının imam hatip meselesine nasıl baktıklarına ilişkin bir araştırma yaptıklarını belirtti. Araştırmanın, 53 medya organında farklı pozisyonlarda görev yapan kişilerin imam hatiplere bakışla ilgili durumlarını ölçmeye yönelik olduğunu kaydeden Erdoğan, “Raporu incelediğinizde, her bir medya mensubu yaptıkları haber kadar taraflı değil. Bulundukları yer veya medya organından dolayı haberlerin daha fazla ayrımcı dil renginde olduğunu görüyoruz” dedi. Araştırmadan hem medya mensuplarının hem de imam hatiplerin alacağı derslerin olduğunu belirten Erdoğan şöyle konuştu: ”Medya mensupları, ben olaya nasıl haber bazında yaklaşabilirim diye bakmalı. İmam hatip camiası da ayrımcı bir dile sebep olabilecek ne tür eksikliklerimiz var, hatalar yapıyoruz diye düşünmeli. Rapor bize bu verileri sunuyor. Temennim, imam hatip meselesinin hem medya hem de siyasetçiler tarafından en fazla üç kelime ile gündeme alınmasıdır. Eğitim, din ve gençlik gibi üç pencereden bakmak gerekir. Bunun haricindeki pencereler kapatılmalıdır.”
Araştırmanın detayları...
9 başlıkta toplandı
Ulusal 29 gazete üzerinden yapılan araştırmaya, yıl içinde yayınlanan 45 bin 291 haberden imam hatip ifadesinin tam olarak geçtiği 4 bin 714 haber kaynak teşkil ediyor. Araştırmada bu sayı içindeki 1101 haber esas alındı. Aralarında Akşam, Aydınlık, Birgün, Diriliş Postası, Cumhuriyet, Dünya, Güneş, Evrensel, Habertürk, Hürriyet, Karar, Milat, Milli Gazete, Milliyet, Ortadoğu, Posta, Sabah, Şok, Sözcü, Star, Takvim, Türkiye, Yeni Çağ, Vatan, Yeni Akit, Yeni Asya, Yeni Mesaj, Yeni Şafak ve Yurt gazetelerinin yer aldığı 29 gazete üzerinden yapılan araştırmada çeşitli başlıklar ortaya kondu. Yapılan kategorilendirmeye göre belirlenen 9 başlık şöyle: Ayrımcı dil, bilimsel başarı, diğer, eğitim sistemi, kültür sanat etkinlik, müfredat, örnek okul örnek öğrenci, sayılar sınavlar ve siyasi polemik.
Olumlu haberler daha fazla
Araştırmanın bulgularına göre, 1101 haber arasından 608 olumlu, 493 haber ise olumsuz olarak yer alıyor. Oransal olarak, yüzde 55 olumlu, yüzde 45 olumsuz haber şeklinde yansıyor. Bazı gazetelerin tümü olumlu haber yaparken, bazı gazetelerde ise birkaç istisna dışında olumsuz haberler göze çarpıyor. Bazı kategorilerde yine tamamen olumlu haberler bulunurken bazı kategorilerde tamamen olumsuz, bazı kategorilerde de hem olumlu hem de olumsuz haberler yer alıyor. Kategoriler arasında ise ilk sırayı 302 haber, yazı ve yorumla “Eğitim sistemi” başlığı çekiyor. Onu 296 haber, yazı ve yorumla “sayılar sınavlar” başlığı izliyor.
Ayrımcı dil azaldı
Çalışmada imam hatiplilere yönelik nefret söylemi ve ayrımcı dil kullanımı da diğer kategorilerle beraber inceleniyor. 2018 yılına ilişkin yapılan çalışmada aynı zaman diliminde 13 yayın organında 60 adet bu yönde haber, köşe yazısı, analiz raporlandı. 2017 yılı araştırmasında 79 haber, yazı ve yorum bu alanda raporlanmıştı, oransal olarak bu yıl ayrımcı dil kullanımının azaldığını ortaya koyuyor. Bu çerçevede örneğin, geçtiğimiz yıl sık sık dile getirilen “Bu kurumlardan IŞİD sempatizanı veya IŞİD militanı” yetiştirildiği yönündeki iddia bu sene sayfalara yansımıyor. Ancak sayısal bir azalmadan söz ederken kullanılan kavramlar ve bu kavramların ötekileştirici dili noktasındaki ayrımcı dil kullanımı devam ediyor. Örneğin, cihatçı nesil, dinci-faşist, dindar ve kindar nesil, Allah ile aldatmak, deist nesil, sapık, yobaz, gerici, ortaçağ yaratığı, zavallı, beyni yıkanmış, niteliksiz öğrenci, kullaştırmak, müritleştirmek kavramları bu yıl içinde kullanıldı.
Deizm tartışmaları zirve yaptırdı
İmam hatip haberlerinin sıklıkla yapıldığı aylara bakıldığında Nisan, Ocak ve Haziran aylarının başı çektiği karşımıza çıkıyor. Nisan ayı başında gündeme gelen ve ay boyunca devam eden “deizm” tartışmaları Nisan ayında imam hatiplerle ilgili haberlerin zirve yapmasına neden oldu. 3 Nisan 2019 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde “İmam hatipliler deizme kayıyor” haberi ile başlayan süreç, ardından Birgün gazetesi ve diğer gazetelerle devam etti. Gerçek Hayat dergisinin de “Anne ben deist oldum” başlıklı dosya ile konuyu sayfalarına taşıması olayın muhafazakar kesimler tarafından da geniş bir çerçevede tartışılmasına zemin hazırladı.
Sayılar ve sınavlar hep tartışma konusu
Haber yazı ve yorumlarda imam hatip kavramına en fazla yer verilen aylardan biri ise Haziran ayı oldu. Bunun nedeni, daha önce liselere geçişte uygulanan TEOG’un kaldırılarak yerine yeni bir sınav sisteminin ihdas edilmesi. Yeni gelen sistem LGS ile birlikte tartışmalar zirveye ulaştı ve tartışmaların birçoğu yine imam hatipler üzerinden sürdü. Gazetelerdeki haber ve köşelerde bu konu uzun uzun tartışıldı, konu aylarca gündemde kaldı. Yeni sınav sistemi tartışılırken sık sık imam hatip sayılarına ve imam hatiplerin bütçeden aldığı paya vurgu yapılırken, yeni sistemin imam hatiplerin daha başarılı gösterilmesi için getirildiği iddia edildi. Yıl içinde 169 haber çıkan Nisan ayından sonra, 146 haber yazı ve yorum Haziran ayında yayınlandı.
Müfredat araştırılmıyor
İmam hatip haberlerinin verilişinde eğitim sistemi başlığı üzerinden bir artış gözlense de konu müfredat olduğunda bu haberlere pek yansımıyor. Diğer kategoriler ve yayınlanan içerik sayısı göz önüne alındığında müfredat hakkında çok fazla kafa yorulmadığı, haber ve köşe yazısı yazılmadığı ortaya çıkıyor. Araştırmanın sayısal verilerine göre müfredat ile ilgili yapılan haberler genellikle laiklik-laiklik karşıtlığı, kız çocukları ve cinsiyet ayrımcılığı, Türkiye’de din öğretimi üzerinden yapılıyor. 2018 yılı içerisinde araştırmaya konu olan toplamda 35 haber, yazı ve yorum yayınlanmış. Bu rakam oransal olarak yüzde 3’e tekabül ediyor.