Bugüne dair herkesin oturup düşünmesi lazım. Tam da Atatürk’ün isteyeceği şekliyle, İstanbulların olan bu kentin ormanlarını, İstanbulluların hizmetine açan bir kavramla yürüyoruz” dedi. Gençlerle birlikte 1 kilometrelik “Ata’ya Saygı” yürüyüşü gerçekleştiren İmamoğlu, Sarıyer Cemevi’nde yaptığı konuşmada ise “Topluma önderlik eden, bizi çağdaş ilkelerle buluşturan ve gerçekten kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet’i bize emanet eden Mustafa Kemal Atatürk’e de hem camilerimizde hem cemevlerimizde dua etmek istiyorum. Onun için buradayım; olmaya da devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
SARIYER / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 12 Ekim 2019’da, Sarıyer’deki Hacıosman Korusu’nda incelemelerde bulunmuş ve adı “Atatürk Kent Ormanı” olarak değiştirilen alanın, 19 Mayıs 2019’da açılacağı müjdesini vermişti. Pandemi süreci ve o dönem uygulanan sokağa çıkma yasağı nedeniyle kısmi katılımla gerçekleştirilen açılışta konuşan İmamoğlu, “Kısıtlılıkla çalıştık ama bayağı iyi bir noktaya geldik. Atatürk Kent Ormanı, Hacıosman’daki bu doğa harikası yer, artık vatandaşımızın çok rahatlıkla gelip, gündelik sporunu yapabileceği bir yer haline geldi” demişti. Ata’nın aziz hatırasını yaşatmak için adının verildiği Atatürk Kent Ormanı, tüm etaplarıyla birlikte 10 Kasım’da tamamlandı.
CANLI HEYKELLERİN GÖSTERİSİ BEĞENİ TOPLADI
Atatürk Kent Ormanı açılış töreninde İmamoğlu ile birlikte; CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve İBB üst yönetimi hazır bulundu. Açılış öncesinde yeni açılan alan ile ilgili bilgilendirilen İmamoğlu ve beraberindeki heyet, Cumhuriyet devrimleri ve Kurtuluş Savaşı kahramanlarını tasvir eden canlı heykellerin gösterisini izledi. Etkinlik alanında çocuklar için kurulan atölye çadırlarını inceleyen İmamoğlu, açılış nedeniyle bir konuşma yaptı. İmamoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün 82. ölüm yıldönümünde, insanın yaşama bağlığını arttıran bir yeşil alanın şehre kazandırılmasının anlamlı olduğunu belirtti.
“KAYBEDİLMİŞ YILLARIMIZ VAR”
Pandemi nedeniyle coşkulu açılışlar yapamadıklarını dile getiren İmamoğlu, “Pandemi ile mücadelenin de bence bir gereğini yerine getiriyoruz bugün yaptığımız bu değerli açılışla. Atatürk Kent Ormanı ile aslında toplumun sağlıklı bir arada olabileceğini, sağlığını koruyabileceği bir ortamı da güzel İstanbul’umuza hediye etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu bizim kent karakterimizde var” dedi. Çağdaş bir kent olabilmenin en önemli unsurunun, kişi başına düşen yeşil alan miktarının yüksekliği olduğuna dikkat çeken İmamoğlu “Burada her kattığımız metrekare, aslında böyle bir değeri de ortaya koyuyor. Çok hızlı davranmalıyız. Bu şehrin gerçekten kaybedilmiş yılları var, kaybedilmiş alanları var. Bu karakteri tersine dönüştürmek adına da çok hızlı davranmalıyız. Tabir-i caizse tam da Atatürk’ün isteyeceği şekliyle, İstanbulların olan bu kentin ormanlarını da İstanbulluların hizmetine açan bir kavramla yürüyoruz” diye konuştu.
“BU ALANLAR NİÇİN İSTANBULLULARIN OLAMADI?”
Daha önce açılışı yapılan Kemerburgaz Kent Ormanı’nı ile yaklaşık 5 milyon metrekarenin üzerinde bir yeşil alanın İstanbul’a kazandırılmış olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Burası 1 milyon metrekareyi aşan bir alan. Bu alanlar niçin İstanbulluların olamadı? Bugüne dair herkesin oturup düşünmesi lazım” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet’in ilk döneminde meyveciliğin geliştirilmesi için Atatürk’ün talimatı ile kurdurulan ve bugün metruk hale gelen Büyükdere’deki fidanlığı da İstanbul’a hediye edeceklerinin altını çizen İmamoğlu, “Orası bile 300 bin metrekarenin üzerinde bir alan. Böylesi geniş alanları İstanbullunun kullanacağı alana dönüştürmek, metruk duracağı yere yeşilliğe dönüştürmek, artık oraya kimsenin dokunamayacağı anlamına da geliyor. Bu bağlamda çağdaş şehircilik noktasında gerçekten hızlı hareket ediyoruz” dedi.
“KORUMAK, GELİŞTİRMEK, YAŞATMAK GEREKİYOR”
Atatürk Kent Ormanı’nın iki tarafından metro duraklarının bulunduğunu hatırlatan İmamoğlu, yeşil alan ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Etkinlik alanında 1500 metrekarenin üzerinde fitness alanı, çocuk alanı, üç tane göleti var. Burası kentin Kuzey Ormanları’nın aslında bir parçası niteliğinde. Kuş türlerinin yaşatılması, muhafaza edilmesi gereken de bir nokta. Bu manada özellikle ışıklandırılmasıyla da ilgili de özenle hareket etti arkadaşlarımız. Tabir-i caizse gölge gibi bir gece aydınlatması ile o kuşların bile varlığın rahatsız etmeyecek bir altyapıyla; tümüyle titiz, hassas tüm doğallığını koruyan şekliyle burayı kentimize kazandırdık. Tabii kazandırmak yetmiyor; korumak, geliştirmek, yaşatmak gerekiyor.”
“RANTA KURBAN EDİLMEDEN İSTANBUL’A KAZANDIRMAK BENİ MUTLU EDİYOR”
İstanbul’un deprem sorununa da değinen İmamoğlu, “İzmir'de hayatını kaybeden insanlarımızı gördük. Kaldı ki o şiddette artık 4. dünya ülkelerinde bile hayatını kaybetme yok, ama bizde hala insanlar hayatını kaybediyor. Tepemizden aşağımıza binalar yıkılıyor. Bu işi tersine çevirmek anlamında mücadelemizi ayrıca yapıyoruz. Yapacağız. Bu noktada açıklamalarımız var, çalışmalarımız var. Bu hafta Meclis gündemine taşıdığımız hususlarımız var. Ama bir de afet sonrası özellikle insanların yaşamını güvence altına alacak olan bu tür toplanma yerleri, bu tür yaşam alanları da kıymetli. Geçmişten bugüne, bu tür alanların da yok edilmesi, ne yazık ki ranta kurban edilmesine dönük tam tersi bir aksiyonla bu kent ormanını İstanbul'a kazandırmak bizi mutlu ediyor” diye konuştu.
“İSTANBUL’UMUZA YAKIŞTI”
“16 milyon insanımızın mutluluğu için bunları yapıyoruz” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
“Her zaman, yer yerde, birlikte başaracağımızı, birlikte güçleneceğimizi ifade ediyoruz. Atatürk Kent Ormanı'nın sadece yakın ilçelerin değil, bütün İstanbul'un olduğunu hatırlatıyorum. Bütün İstanbul'u buraya davet ediyorum. Gerçekten buraya Atatürk adını vermekle büyük onur ve gurur duyduğumuzun da altını çizmek istiyorum. Bu noktada İBB Meclisi’ne de teşekkür ediyoruz. Oy birliği ile Atatürk Kent Ormanı ismi verilmiştir. İstanbul'umuza yakışmıştır” dedi. İmamoğlu’nun konuşmasının ardından kesilen kurdele ile Atatürk Kent Ormanı resmen açılmış oldu. Açılışın ardından Kaftancıoğlu, İmamoğlu ve Genç, gençlerle birlikte yaklaşık 1 kilometrelik “Ata’ya Saygı” yürüyüşü gerçekleştirdi.
İKİNCİ DURAK: SARIYER CEMEVİ
İmamoğlu ve Genç, açılışın ardından rotalarını Sarıyer Cumhuriyet Mahallesi’ndeki İmam Hüseyin Cemevi’ne çevirdi. Atatürk’ün aziz hatırası anısına dağıtılacak lokma öncesinde konuşan İmamoğlu, “Ata’mızı bir arada anmaktan ve anarken de ders çıkartmaktan, geleceğe dair içi mesaj dolu duygular yaşamaktan mutluyum, gururluyum” dedi. İlçe Başkanlığı yaptığı 2010 yılında bu yana, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Olur”unu alarak, 10 senedir 10 Kasım’larda hem camilerde hem de cemevlerinde dua ettiğini, lokma paylaşımında bulunduğunu belirtti.
“HEM CAMİLERİMİZDE HEM CEMEVLERİMİZDE ATATÜRK’E DUA ETMEK İSTİYORUM”
“İBB Başkanı olduğumda da bunu paylaştım” diyen İmamoğlu, “Hem bu sene hem geçen sene, Dolmabahçe Camii’nde mevlidimizi yapıyoruz. Geçen sene Karacaahmet’teydim, bu sene de siz kıymetli canlarla Sarıyer’deyim. Burada aslında şunu yapmaya çalışıyorum: Toplumda bazı duygular vardır; mutlak açığa çıkmalıdır. Bunu açığa çıkartmazsanız, eksik kalır. Sanki bastırılan bir şey vardır. Tam aksine, ben de inanıyorum ki, sizler, hepimiz, toplumun büyük bir kesimi, hatta her inançtan olan insanlar da kendi inançlarında dua ediyorlardır. Biz, inananlar olarak, camimizde, cemevimizde buluşacağız, Ata’mıza dua edeceğiz. Çünkü ben, ona minnet duyuyorum. Topluma önderlik eden, bizi çağdaş ilkelerle buluşturan ve gerçekten kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet’i bize emanet eden Mustafa Kemal Atatürk’e de hem camilerimizde hem cemevlerimizde dua etmek istiyorum. Onun için buradayım; olmaya da devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
“BU YOLDA YÜRÜMEYE KENDİNİ ADAMIŞ BİR KARDEŞİNİZİM”
“Mustafa Kemal Atatürk bize cumhuriyeti emanet etmiştir” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“İçinde birçok duygu var. Çok az bir zamanımız var; 100. yılını tamamlayacağız. 100. yılı tamamladığında ben 52 yaşında olacağım. Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’i kurduğunda 42 yaşındaydı. Gencecik bir adamdı. Ve büyük bir iş başarmıştı. 21. yüzyılın imkanları ile hepimiz ikinci yüzyılın hikayesini yazmak için güçlü adımlar atabilmek için, o kadar borçluyuz ki ona ve Cumhuriyet’e. Çocuklarımız ve torunlarımız için sorumluyuz. Genel Başkan’ımız, son kurultayda ikinci yüzyılın tarifini yaptığında inanılmaz bir ışık yandı zihnimde. Her yerde, ‘Bununla ilgili ne yapabiliriz’ diye arkadaşlarıma talimat veriyorum. Biz, ikinci yüzyılı, yani 2023 ile 2123’ü, gelecek nesle hazırlamakla mükellef insanlarız. Ben, bu yolda yürümeye kendini adamış bir kardeşinizim, bir canınızım bir hemşerinizim. Beni böyle kabul edin.”
İmamoğlu’nun konuşmasının ardından dede Hüsnü Aydın lokma duası oku. Okunan duaların ardından İmamoğlu, beraberindeki heyet ve vatandaşlara lokma ikramında bulunuldu.
