Yalım’ın iddiasına göre, Türk Dışişleri Bakanlığı 18 Mart 2019 tarihinde Birleşmiş Milletlere gönderdiği bir mektupta büyük bir skandala imza attı. Söz konusu skandal, Amerikan Exxon Mobil ve ortağı Qatar (Katar) Petroleum şirketlerinin Girit Adasının güneyinde Türk kıta sahanlığında petrol ve doğal gaz aramalarının önünü açmak için gayrı meşru bir düzenlemeyle Lozan anlaşmasına göre Türkiye’ye ait olan ve onun egemenlik alanını içine giren 92 bin kilometre karelik Türk Kıta Sahanlığının ve beş adanın resmen Yunanistan’a devredilmiş olmasıydı.
DIŞİŞLERİ BAKANI HIYANET-İ VATANİYE LEKESİNİ ÜZERİNE DÜŞÜRMEMELİDİR
Aytun Çıray, ikna edici dokümanlar eşliğinde ortaya atılan bu iddianın doğrulanması halinde ‘skandal’ kelimesinin çok hafif kalacağını ve sorumluları için hukukun işlemeye başladığı günler geldiğinde Yüce Divan yolunun açılacağını belirterek, Dışişleri Bakanının hıyanet-i vataniye şüphesinin gölgesinden derhal kurtulması gerektiğini vurguladı.
Meclis Başkanlığına verdiği önergenin asıl amacının Dışişleri Bakanını konuya ilişkin Türk Milletini aydınlatarak bu tür çok tatsız bir duruma düşmesini engellemek olduğunun altını çizen Çıray, açıklamasını “sayın Bakan sorularımıza bir an önce cevap vererek tarihe kötü bir şöhretle geçmesinin önüne geçeğine inancım tamdır.” diyerek noktaladı. İşte Çıray’ın, Dışişleri Bakanının kendi namına kötü bir iz bırakmaması için Meclis Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde hızlı bir şekilde doğru olarak cevaplandırmasını istediği sorulardan bazıları:
* Türk Dışişleri Bakanlığınca veya Dışişleri bünyesinde görev yapan Büyükelçi, Daimî Temsilci, Elçi-Müsteşar ve Elçi-Daimî Temsilci Yardımcısı, Birinci Sınıf Başkonsolos ve Başkonsolos, Birinci müsteşar, müsteşar, başkatip, ikinci katip, üçüncü katip, ateşe, başkonsolos yardımcısı, konsolos, muavin konsolos veya yukarıda zikredilmeyen bir unvana sahip herhangi bir dışişleri temsilcisi tarafından18 Mart 2019’da BM Genel Sekreteri’ne herhangi bir mektup gönderilmiş midir?
* (Şayet gönderildiyse) Mektubun içeriğinde nelerden bahsedilmektedir?
*(Şayet gönderildiyse) BM Genel Sekreterliğine iletilen bu mektupta 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan antlaşması ilgili hüküm ve hükümlerine aykırı olarak herhangi bir düzenlemede bulunulmuş mudur?
*Nisan 2019 tarihi itibari ile Türk Kıta Sahanlığı kaç kilometre kareden oluşmaktadır?
*Son 10 yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti kıta sahanlığına ait olan herhangi bir alanın satışı yapılmış mıdır? Yahut herhangi bir ülke lehine Türk Kıta Sahanlığı daraltılmış mıdır?
*Nisan 2019 tarihi itibariyle Türk Kıta Sahanlığı içinde Petrol, doğalgaz vb. arayışı içinde bulunan kaç firma vardır? Bu firmaların menşei neresidir?
*Türk Kıta Sahanlığı içerisinde petrol, doğalgaz vb. gibi herhangi bir doğal zenginlik tespit edilmiş midir? Tespiti yapıldıysa ne gibi kaynaklar bulunmuştur?
*Türk kıta sahanlığını ihlal eden herhangi bir doğalgaz boru hattı vb. bulunmakta mıdır? Şayet ihlal bulunuyorsa ne gibi yaptırımlar uygulanmaktadır?