Doğu Türkistan’da yaşayan soydaşlarımız yurtlarından, evlerinden ve ailelerinden uzaklaştırılıp toplama kamplarına gönderilmekte çocukları ise asimile edilmek maksadıyla Çinli ailelere verilmektedir. İtiraz edenler ise infaz edilmektedir.
Kuruluş amacı, egemen güçlerin siyasi, ekonomik ve ideolojik emellerine alet olmaktan ziyade, halkların adalet, güvenlik, ekonomik kalkınma ve sosyal adalet içinde yaşamlarını sağlamak ve bunu güvenceye almak olan birleşmiş milletler, ne yazık ki bu konu karşısında duyarsızdır.
Dünya devletleri Doğu Türkistan’da uygulanan vahşete bir an önce dur demelidir. Üzülerek müşahede ediyoruz ki Ortadoğu ve Arap coğrafyası mevzu bahis olduğunda, Filistin ve Arap ülkeleri halkları için en üst perdeden, çok sert tepkiler veren hükümetimiz konu, Türk ve Ata Topraklarımız olunca maalesef beklenen refleksi göstermemektedir.
Buradan seslenmek istiyoruz, hükümetimiz bir an önce silkelenip Doğu Türkistan’da soydaşlarımıza karşı sergilenen vahşet, katliam ve soykırımı Birleşmiş Devletler nezdinde dile getirip dost ve müttefik ülkelerin dikkatlerini bu yöne çevirmeye yönelik stratejiler geliştirilmeli, gerekli girişimlerde bulunmalıdır. Ata Yurdumuzda Türkiye Cumhuriyeti devletini bu konuda daha aktif olmaya ve inisiyatif almaya yönelik politikalar izlemeye davet ediyoruz.