ŞİDDETE HAYIR!
Değerli basın mensupları,
Son yıllarda üzülerek şahit oluyoruz ki, öğretmene şiddet olayları artık sıradanlaşmış üçüncü sayfa haberleri arasına girmiş durumdadır. Neredeyse gün geçmiyor ki öğrenci ya da veli tarafından sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kalan bir öğretmen haberiyle karşılaşmayalım.
Öğretmenlerimizin motivasyonuna, itibarına, sağlığına ve hatta canına kast eden şiddet olayları, artık eğitim hayatımızın en hayati sorunlarından birisi haline gelmiştir.
Bu acı haberlerin sonuncusu da önceki gün İzmir Ödemiş’ten geldi. Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan KÖKMEN, iki öğrencisi tarafından tüfekle vurularak öldürüldü.
Ayhan KÖKMEN öğretmenimize yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına ve eğitim camiamıza sabır ve başsağlığı temenni ediyoruz.
Şiddeti Nefretle Kınıyor, Reddediyor, Telin Ediyoruz.
Öğretmene şiddet konusunda bütün eğitim çalışanlarının tek vücut olarak dimdik ayakta olduğunu tüm ülkemiz kamuoyuna ilan ediyoruz.
Öğretmene uygulanan şiddet olayları gerçekleştiğinde, sorumluluk makamlarını işgal edenlerin de kınama mesajlarını tabii ki olumlu buluyoruz. Ancak yetki sahibi olanların, sadece kınamakla yetinmesini bir zafiyet olarak gördüğümüzü ve kendilerinden daha somut adımlar atmalarını da beklediğimizin bilinmesini istiyoruz.
Öğretmen, Etkisizleştirildi, Yetkisizleştirildi, Değersizleştirildi
Öğretmene yönelik şiddeti bireysel olaylar gibi göremeyiz. Çünkü öğretmenler yıllardır öğrenci ve veli şiddetine maruz kalmaktadır. Bunun nedeni de öğretmenin etkisizleştirilmesi, değersizleştirilmesi, korunup, kollanmamasıdır. Öğretmenlerin çok maaş alıp, az çalışıyor algısı, öğretmenlerin özlük haklarının yeterince gözetilmemesi, öğretmeni savunmasız hale getirmektedir. Cefakar öğretmenlerimizi hor görenler, okullarda öğretmene uygulanan şiddetin bir numaralı sorumlularıdır.
Şiddet Uygulayanlara Yasal Düzenlemeler Yapılmalı, Cezalar Caydırıcı Olmalı
Okullarda alınan güvenlik önlemlerinin daha çok arttırılması gerekmektedir. Öğretmene yönelik şiddetin durdurulması için önlemlerin alınması kaçınılmaz olmuştur.
Yaşananlar açıkça göstermektedir ki eğitim çalışanları birçok kesim tarafından rahatlıkla hedef alınabilmekte ve bunlara karşı savunmasız kalmaktadır.
Gelinen bu nokta, herkesin sorumluluk üstlenmesi, bu kötü gidişin durdurulması için harekete geçmesini gerektirmektedir. Bilinmeli ki öğretmenin mağduriyet yaşadığı, itilip kakıldığı, ciddiye ve dikkate alınmadığı bir ülkenin ayakta kalabilmesi de oldukça zordur.
Artık Yeter!
Öğretmene ve kamu çalışanlarına yönelik şiddet olayları üzerine ciddi idari ve hukuki tedbirler ivedilikle alınmalıdır.
Şiddet olayları konusunda önleyici ve caydırıcı tedbirleri hayata geçirecek mevzuat düzenlemeleri zaman kaybedilmeksizin hayata geçirilmelidir.
Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin etkin hale getirilmesi, disiplin yönetmeliklerinin yetersizliklerinin giderilmesi, okullarda güvenlik önlemlerinin alınması gibi düzenlemelerin yanı sıra hepsinden öncelikli olarak öğretmenlerin itibarının artırılmasına yönelik tedbirlerin alınması kaçınılmazdır.
Öğretmene verilen değer konusunda öğrenci ve ailelerin bilinçlendirilmesi, öğretmene şiddet olaylarının önünün alınması anlamında gözden kaçırılmaması gereken hususların başında gelmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığına ve Hükümete çağrıda bulunuyoruz:
Artık Sabırlar Tükendi!
Özelde öğretmene, genelde kamu çalışanlarına yönelik şiddet olaylarını önleyebilmek için söz konusu mevzuat düzenlemeleri için hemen, hiç vakit geçirmeden, derhal harekete geçilmelidir.
Buradan ilan ediyoruz.
Şiddet konusunda gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılmazsa bundan sonra yaşanabilecek şiddet olaylarının sorumlularından birisi olarak bu tedbirleri almayan makamları göreceğiz!
Ayrıca medya kuruluşlarının öğretmenlerimizin itibarını rencide edici haberlerden kaçınmaları, öğretmene saygı ve değeri öne çıkaran yayınlara öncelik vermelerinin de öğretmene şiddet olaylarının önlenmesi anlamında katkısı olacağını da hatırlatmak istiyoruz.
Şunun da dikkatlerden kaçırılmamasını özellikle belirtiyoruz:
Biz öğretmenler, öğrencilerimiz için varız. En büyük sevinç ve gurur kaynağımız, öğrencilerimizin başarısı ve mutluluğudur.
İzmir’deki gibi bireysel olaylar üzerinden öğrencilerimize karşı duyduğumuz sevgi ve sahiplenme duygularımızdan kimse şüphe etmesin.
Buradan Ailelere De Çağrıda Bulunuyoruz:
Çocuklarınız, çocuklarımızdır.
Onları daha güzel bir geleceğe hazırlamak için en az sizler kadar istekli olduğumuzu bilmenizi istiyoruz.
Takdir edersiniz ki eğitim, okul – aile ve çevre ile bütün olarak yürütülen bir süreçtir. Sizden tek arzumuz; öğrencilerimizle aramızda oluşturduğumuz sevgi ve saygıya dayalı beraberliğimize katkı sağlamanızdır.
İzmir’de kaybettiğimiz Ayhan KÖKMEN başta olmak üzere hayatını kaybeden tüm öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, şiddete maruz kalmış meslektaşlarımıza geçmiş olsun diyor, öğretmene şiddeti lanetlediğimizi kararlılıkla ifade ediyor ve bir daha benzeri olaylarla kamuoyu gündemine gelmek istemiyoruz.
Unutmayalım!
Öğretmene sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır.
Türk Eğitim Sen Manisa Şubesi Temsilciler Kurulu
YORUMLAR