Ecevit'in neden söylediğini anlamadım.” eleştirisinin altında yatan gerçek anlaşılmış oldu.
Aslında terörist Abdullah Öcalan'ın yakalanması ile ilgili devletin bir operasyon planı yoktu.
Ta ki 17 yaşındaki Trabzonlu bir gencin 1997 yılında merhum Başbakan Mesut Yılmaz'a Öcalan'ın Suriye'de olduğu belirtilen bir mektubu ulaştırması üzerine, Başbakanlık ve Mit müsteşarları tarafından sorguya alınarak, mektupta yazan bilgilerin doğruluğunun teyit edilene kadar. Merhum Başbakan Mesut Yılmaz'ın talimatı üzerine yine aynı gün Başbakanlık’ta terörist Abdullah Öcalan'ın yakalanması için, içerisinde bir çok üst düzey yetkililerinin ve mektubu getiren ihbarcının da bulunduğu bir kurul oluşturuldu. Merhum Başbakan Mesut Yılmaz'ın talimatı ve inisiyatifi doğrultusunda Başbakanlık Yüksek Terör İstişare Kurulu kuruldu.
Bu kurul ciddi bir gizlilik üzerine çalışmalarını yürüttüğü için merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dışında kurul hakkında hiçbir siyasi parti ve kurum bilgi sahibi değildi.
Dolayısıyla Öcalan'ın Suriye'den alınması operasyonunu başlatan merhum Başbakan Mesut Yılmaz'ın çeşitli saldırılara maruz kaldığı, Suriye operasyonu için Koalisyon Hükümeti’nin Dışişleri Bakanlığı’na bilgi verilmesi üzerine, Öcalan Suriye'den kaçırıldı. Anasol - D hükümetinin Dışişleri Bakanlığı elinde olan hükümet ortağı koalisyondan el çektirilerek Anasol - D hükümeti düşürüldü.
Bu esnada terörist Öcalan Cehennem Deresi Vadisi’nde ikincisi olmak üzere bir çok intikam eylemi gerçekleştirdi.
İlgili emir görev yapacak kolluk kuvvetlerine iletildiği için yeni hükümetin kurulmasında bazı diplomatik izinler için bekletiliyordu. Ok yaydan çıkmıştı.
Göreve gelen Ecevit hükümetinden ilgili diplomatik izinler alınarak terörist Abdullah Öcalan'ın yakalanma operasyonu atanan yetkililerce gerçekleştirildi.
Merhum Başbakan Bülent Ecevit'in olaylardan geç haberdar olması “Amerika bize terörist Öcalan'ı neden teslim etti?” tepkisine neden oldu.
Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel operasyonda emeği geçen herkese ayrım yapmadan teşekkür mektubu gönderdi.
Teşekkür mektubunu alanlardan birisi ilk olarak Başbakanlık Yüksek Terör İstişare Kurulu’nu toplatan, bugünkü KASSAK - USSAM Komisyonları Başkanı, Tarafsız Yerel Gazeteciler Derneği (TYGD) Genel Başkan Yardımcısı, Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Salih Kurt’tur.
Başkan Kurt daha sonra askerlik görevini yapmak üzere gittiği usta birliği İstanbul Tuzla Deniz Harp Okulu’nda, 30 Ağustos 2000 yılı töreninde merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in korumalarının kendisini hâl hatır sormak için yoklaması üzerine deşifre oldu.
Kendisine gösterilen yoğun ilginin dikkat çekmesi üzerine ememeyn sorgusuna çekilerek işkence gördü.
Öldüğü düşünülerek koğuşuna, yatağına geri bırakıldı
İşkence yaralarına çekilen fotoğraflar ve 1960’dan 40 yıl sonra ilk kez askeri teknikler ile 2000 yılında bilinç altı ifadesi alınan Salih Kurt’un işkence vakası kontrolden çıkması üzerine, dönemin 1. Ordu Komutanı’nı ve Başbakanlığı harekete geçirdi.
Tedavi gördüğü Ankara Gata Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde bir de kendisine suikast tertip edilmesi üzerine, bazı üst düzey devlet yetkililerince başına başka bir suikast gelmemesi ve daha iyi bir hayat vaadi ile kendine bir takım evraklar imzalatılarak verilerinin silindi. Bir çok mahkeme, savcı, ve hatta Cumhurbaşkanımızın talebine bile cevap verilmeyerek işkence evraklarına ulaşılamadı.
17 Haziran 2022 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı arşivlerinde çıkan evraklar kendisine posta yoluyla ulaştırıldı.
20 Eylül 2024’te Akit TV’de Gece Ajansı canlı yayın konuğu olan Başkan Kurt, bu işkence evraklarını ekrana göstererek izleyici ile paylaştı.
Evraklarda yazan ‘İşkence fotoğrafları çekildi.’ ibaresi ve ‘Bu fotoğraflara ve fotoğraflara ait bilinç altı ifadesine ulaşılamadı.’ açıklaması izleyicileri şok etti.
Başkan Kurt terörist Öcalan'ın idam edilmesinin yolunu Akit TV Gece Ajansı Programında göstererek, kapatılan askeri mahkemelerin ceza yasasının mevcut Anayasamızca öngörülen sıkıyönetim yasaları olduğundan, bu yasalardan faydalanarak terörist Öcalan ve T.C devletinin bölünmez bütünlüğüne kasteden vatan hainlerinin idam edilebileceğini dile getirdi.
Mehmet Ali Çelik / ISPARTA
YORUMLAR