Artan sayıdaki orman yangınları, astım da dahil olmak üzere solunum yolu hastalıklarının gelişimine de katkıda bulunabilir. Bu özellikle akciğerlerinin küçük yüzey alanı nedeniyle çocuklarda önemlidir. Sadece küçük bir miktar orman yangını hava kirliliğine maruz kalmanın solunum sağlığı üzerinde tehlikeli etkilerini gösterebilir.
Orman yangını dumanı; partikül madde, karbonmonoksit, nitrojen oksitler ve (ozon öncüleri olan) çeşitli uçucu organik bileşikler içerir ve hem yerel olarak hem de yangınların rüzgar yönündeki bölgelerinde hava kalitesini önemli ölçüde azaltabilir.
İklim Değişikliği Hastalıkları Tetikliyor
İklim değişikliği; hava kirliliğini, vektör kaynaklı hastalıkları, alerjenleri, su kalitesini, su ve gıda tedarikini, çevresel bozulmayı, aşırı sıcağı ve şiddetli havayı etkileyecektir. Tüm bu değişiklikler sağlık için ciddi bir tehdittir. Yüksek sıcaklıklar sağlıksız hava ve su kirleticilerinin konsantrasyonlarını artırabilir. Bunların yanı sıra, iklim değişikliğinin meydana gelen çevresel sonuçları arasında; ısı dalgaları, yağışlardaki değişiklikler (sel ve kuraklık), daha yoğun fırtınalar ve kötüleşen hava kalitesi yer alıyor. Hava kalitesinin kötü olmasının özellikle çocuklarda astımı tetikleyici özelliği vardır. Bunun yanı sıra iklim değişikliğinden kaynaklanan diğer durumlar da hem astımın tetiklenmesinde hem de diğer alerjik hastalıkların tetiklenmesinde önemli bir rol oynuyor.
İklim Değişikliğinin Astımlı Kişilere Etkisi
İklim değişikliği, önceden var olan solunum yolu hastalıklarına doğrudan neden olarak veya ağırlaştırarak; solunum yolu hastalıkları için risk faktörlerine maruz kalmayı artırarak solunum sağlığı için büyük bir tehdit oluşturur. İklim değişikliği, astım gibi kronik solunum yolu hastalıklarına neden olabilen ve ağırlaştırabilen su ve hava kirliliğini artırır. İklim değişikliğinden kaynaklanan artan sıcaklıklar, hava yolu iltihabına neden olan ve akciğer dokusuna zarar veren yer seviyesindeki ozonun artmasına neden olur. Zemin seviyesindeki ozonun artması astımla yaşayan insanlar için zararlı olabilir. Yer seviyesindeki ozona karşı en savunmasız kişiler başta çocuklar olmak üzere; yaşlılar, akciğer hastalığı olan kişiler veya aktif olarak dışarıda olan kişilerdir. Çocuklar, yer seviyesindeki ozon için en büyük risk altındadır ve yetişkinlere göre astım olma olasılığı daha yüksektir.
Evlerde Küf Oluşması İle Astım Belirtileri Şiddetlenebilir
Aşırı yağışlar ve artan sıcaklıklar da iç mekan hava kalitesi sorunlarına neden olabilir. Örneğin, astım ve/veya küf alerjisi olan kişilerde solunum koşullarının kötüleşmesine ve yeterli astım kontrolünün sağlanmasında artan zorluklara yol açabilecek şekilde iç mekanlarda küf oluşumuna neden olabilirler. Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile birlikte, bazı bölgelerde küfün çoğalmasına neden olabilecek artan yağış ve sel geliyor. Nem, astımın gelişmesine ve astım semptomlarının kötüleşmesine katkıda bulunduğu bilinen küf çoğalmasıyla ilişkilidir. Özellikle selden etkilenen evlerde küf oluşumu artış gösterir. Bu durum da astımı olanlarda belirtilerin şiddetlenmesine neden olabilir.