Sivil havacılık, savunma ve havacılık sektörlerinin her kademesinden önde gelen firmaları bir araya getiren Türkiye’nin önde gelen bölgesel havacılık fuarı organizasyonu Eurasia Airshow 2020’de yerli ve yabancı toplam 343 firma katıldı. Fuarının son gününde “Ticari Uçaklar Sivil Havacılık Ekonomilerini Nasıl İyileştirir” başlıklı webinara dünyanın önemli uçak üreticilerinden EMBRAER ın Ticari Havacılıktan sorumlu CEO’su Arjan Meijer katıldı. Salgın sonrası dönemde uçuş alışkanlıklarının nasıl değişebileceğinden bu yeni durumla nasıl başa çıkılacağına kadar çeşitli açılardan salgının havacılık endüstrisi üzerindeki etkisi ele alındı.
Yolcuların yazın yeniden uçmaya başladığını hatırlatan Meijer, karantina zorunluluğu gibi koşullar kalktığında, aşı piyasaya çıktığında, uçuşlara talebin yine artacağını ve yolcu güveninin geri geleceğini söyledi.
Meijer ayrıca salgınla yaygınlaşan sanal toplantıların, salgın sonrası da alışkanlık olabileceğini ve iş uçuşlarının azaltabileceğini vurgulayarak, bu sonucun kendileri gibi daha küçük uçak üreten üreticilerin ürünlerine talebi arttıracağı öngörüsünde bulundu.
Dönemin sektördeki herkes için çok zor olduğunu, EMBRAER için elbette kısa vadede çok büyük bir etkisi olduğunu ancak EMBRAER'in ürün hattında herhangi bir iptal olmadığını belirten Meijer, “Bazı müşteriler için bir düzenleme yaptık, bu yıl için teslimatımızı etkiledi ve önümüzdeki yıllarda teslimatı etkileyecek. Ancak biz de ileriye baktığımızdan eminiz. 2001 ve 2008 gibi büyük krizlerden sonraki dönemlerde segmentimizdeki uçaklarımıza talebin arttığını gördük." şeklinde konuştu.
Güveni yeniden tesis etmek zorundayız
Covid19 salgını öncesi endüstrinin patlama yaşadığını, temelde çok sağlıklı olduğunu ancak her şeyin bir anda durmak zorunda kaldığının altını çizen Meijer, “Sektörün küresel ekonomi için olduğu kadar Türkiye için de turizm ve iş sektörü açısından önemi çok büyük. Bu nedenle, en önemlisi, birlikte endüstrinin havayollarının uçmaya devam etmesini sağlamak. Kurallar arasında farklılık nedeniyle belirsizlik hissi veren ülkeler var. Şu anda gerçekten dünyada bazı bölgelerde durum çok zor. Birçok havayolu şirketinin ve tedarikçilerinin fırtınayı bastırmanın yollarını bulduğunu gördük. Biz şuna çok odaklandık: Uçmanın güvenli olduğunu anlatmaya, uçaklarda sistemlerimiz var ve havayı temizlemek için filtrelerimiz var. Bununla birlikte, güvenli bir ortam için yüz maskeleri var ki bu ekstra bir bariyer. Biz bu güveni sağlamak için çok şey yapıyoruz ve bu krizden nasıl çıkacağımızı çalışıyoruz. Bu nedenle umutluyum.”
“Uçuş alışkanlıklarının yerini sanal toplantı alabilir, tedarik zincirleri değişebilir”
İlk dönemin ardından insanların güveni geldiğinde tekrar seyahat edeceklerini Avrupa’da ABD’de, hatta Çin’de gördüklerini belirten Meijer, “IATA, havacılığın küresel olarak toparlanması için 2024-2025 yıllarını tahmin ediyor. Bu, benzeri görülmemiş uzun bir süre. Bölgesel ve kıtasal trafik muhtemelen daha hızlı ortaya çıkacaktır. Ancak trafik akışının etkileneceğine inanıyoruz. Ayrıca insanlar, iş seyahatlerinin bir kısmının yerine bu sanal toplantıları kullanıyor. Muhtemelen insanlar farklı yollardan gidip gelebilirler, tedarik zincirleri salgın nedeniyle de değişebilir.”
Salgını takip eden birçok gelişmenin dünyadaki uçuş şekillerini etkileyeceğini gösterdiğini işaret eden Meijer, uçuş şekillerinin uçak büyüklüklerini düşürerek yerel trafiği arttıracağını düşündüklerini söyleyerek şöyle dedi: “Daha küçük uçak segmenti için bunun bir fırsat olacağına inanıyoruz. Ancak aşı, piyasaya çıktığında uçan halkın korkusunun ortadan kalkacağından oldukça eminiz. Uçuş modellerinin ileriye dönük olarak değişeceğini göreceğiz.”
Ekonomik iyileşme için uygun fiyatlı uçuşlar
Uçuş ağlarının dönüşeceğini ve kısa mesafeler için kullanılan uçakların daha uzun uçuşlar için de kullanılmaya başlanacağını öngören Meijer, “Tüm dünyada bölgesel uçuşların ekonomik iyileşmeye öncülük edebileceğini görüyoruz. Açıkçası, havayolları esnekliğe sahip ise, daha düşük bir talebe uygun şekilde ağlarını ve sıklığını yeniden düzenleyecekler. Yeniden inşa, küçük uçaklara sahip olanları öne çıkaracak. Önümüzdeki yıllarda, ağlarını yeniden inşa etmeleri gereken ve trafik akışının nereye gelip gittiğini görmeleri gereken havayollarından daha fazla risk perspektifi göreceğiz." diye ekledi.
İstanbul, dünyanın en iyi konumlanmış havalimanlarından biri
Doğu ve Batı'nın kesişme noktasında olarak tanımladığı Türkiye'nin havacılık sektörünün kapasitesine vurgu yapan Embraer Ticari Havacılık CEO’su Meijer, “Türkiye çok büyük bir pazar ve İstanbul dünyanın en iyi konumlandırılmış havalimanlarından biri, Türkiye'nin dört bir yanındaki ağlaru baktığınızda, rotaların yüzde 40'i aslında menzilinde, ki bu oldukça şaşırtıcı. Asya'nın büyük bir kısmı, Avrupa'nın büyük bir kısmı, bu aralık dahilinde Afrika'nın bir kısmı. Bu nedenle, daha küçük uçakların bağlantı ve frekans sunması için mantıklı bir yer. İstanbul ve diğer Türk havalimanları küresel pazarda eksen oluşturan geçiş noktaları olarak yer almalı. Ancak son birkaç yılda gördüğümüz şey, birçok havayolunun daha büyük uçakları doldurmaya yetecek kadar talep gördüğüydü. Bu yüzden, İstanbul'un ileriye dönük rekabet avantajı, 5-6 saatlik operasyon olan İstanbul’un daha küçük çevresinde bağlantı ve şıklık açısından operatörlere büyük faydalar sağlayabilir.”