TİM Başkanı İsmail Gülle: “Akademik çalışmalara, bilimsel analizlere ve elbette saha eğitimlerine yer vererek, her zaman sağlam kökleri ile zorluklara karşı dik duran, ihracattan güç alan kalkınma anlayışımızı korumamız ve geliştirmemiz boynumuzun borcudur. Ülke bazında makro planların yanında, iller bazında, birliklerimiz ve illerimizin kanaat önderlerinin de desteği ile, daha mikro ölçekte, daha isabetli çalışmalar, bizleri başarıya götürebilme potansiyeli taşıyor” dedi. Gülle sözlerine şöyle devam etti: “Dünyanın fındık ticaretinin yüzde 6.7’si sadece Ordu ve Giresun’dan ihraç ediliyor. Böylesine bir hazinenin, geliştirilip, daha nitelikli hale getirilerek, illerimizin ve bölgemizin ihracatına çok daha fazla katkı sağlayabileceğini düşünüyorum.”
61 ihracatçı birliği, 13 genel sekterliği, 27 sektörü ve 85 bine yakın üyesiyle, Türkiye’nin küresel ticaret diplomasisinin saha neferleri olan ihracatçıların çatı kuruluşu Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracat ekosisteminin Türkiye’nin dört bir yanındaki tüm paydaşları ile buluşmaya devam ediyor. Açık iletişim platformu niteliğinde olan istişare buluşmalarının üçüncüsünü “TİM Karadeniz Meclisi” adıyla Ordu’da gerçekleştiren TİM, 360 derecelik yeni bakış açısı ile “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye” hedefi doğrultusunda ihracatçının taleplerini dinledi ve bölgesel sorunlarını masaya yatırdı. TİM Başkanı İsmail Gülle’nin ev sahipliğinde düzenlenen TİM Karadeniz Meclisi, Ordu Valisi Seddar Yavuz’un katılımı; Ordu, Giresun ve Samsun’dan 100’ün üzerinde ihracatçı ile gerçekleştirildi.
TİM Başkanı İsmail Gülle toplantıda yaptığı konuşmasında; “Bölüşürsek tok olacağımızı,
buna karşın bölünürsek yok olacağımızı hiç akıldan çıkartmadan Güneydoğu Anadolu Meclisimizi ve Doğu Anadolu Meclisimizi gerçekleştirdik. Bu defa TİM Karadeniz Meclisi ile sizlerle birlikteyiz. Bizlerin artık, her zaman akademik çalışmalara, bilimsel analizlere ve elbette saha eğitimlerine yer vererek, her zaman sağlam kökleri ile zorluklara karşı dik duran, ihracattan güç alan kalkınma anlayışımızı korumamız ve geliştirmemiz boynumuzun borcudur. Ülke bazında makro planların yanında, iller bazında, birliklerimiz ve illerimizin kanaat önderlerinin de desteği ile, daha mikro ölçekte, daha isabetli çalışmalar, bizleri başarıya götürebilme potansiyeli taşıyor. TİM Anadolu Meclisleri programı kapsamında ülkemizi baştan başa dolaşacak ve bu potansiyelimizi aktaracağız. Gittiğimiz her yerde, o ilin, o bölgenin ihracatını konuşacağız. Yeni firmalarımızın, girişimcilerimizin ihracat ailesine katılması için çalışacak, mevcut ihracatçılarımızın ihracatlarını artırmaları için gayret edeceğiz” dedi.
Gülle: “En büyük fındık üreticisi olduğumuzu tüm dünyaya duyuralım”
2018 yılında Ordu’nun 203,7 milyon dolar, Giresun’un ise 152,1 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatan Gülle, “İllerimizin ihracatta sırasına baktığımızda, Ordu’nun 2018’de en çok ihracat yapan 39’uncu, Giresun’un ise 46’ncı olduğunu görüyoruz. Toplam ihracatımızdan aldıkları payları incelediğimizde ise, 2018’de Ordu’nun on binde 12; Giresun’un ise on binde 9 pay aldığını görmekteyiz. Ancak, Ordu’nun ihracatında Yüksek Teknolojili Ürünlerin Payı on binde 3 olurken; Orta-Yüksek Teknolojili ürünlerin oranı yüzde 5, Giresun’un ihracatında Yüksek Teknolojili Ürünlerin Payı on binde 1 olurken; Orta-Yüksek Teknolojili ürünlerin oranı yüzde 8 olarak gerçekleşmektedir. İki ilimiz de Türkiye’de hatta dünyada fındık denildiğinde ilk akla gelen şehirler. 2018 yılında Ordu’dan 69; Giresun’dan ise 44 milyon dolar fındık ihracatı gerçekleştirilmiş. Yani tüm dünyanın fındık ticaretinin yüzde 6.7’si sadece bu iki ilimizden ihraç ediliyor. Böylesine bir hazinenin, geliştirilip, daha nitelikli hale getirilerek, ilimiz ve bölgemizin ihracatına çok daha fazla katkı sağlayabileceğini düşünüyorum” dedi. Gülle sözlerine şöyle devam etti; “Bu düşünce ile ilimiz ve bölgemizdeki yükseköğretim kurumlarına, teknoloji bölgelerimize, firmalarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Devletimiz her konuda muazzam destekler veriyor. İlimizin gençlerini, akademisyenlerini destekleyelim; yerse yer, cihazsa cihaz, laboratuvarsa laboratuvar, ne gerekirse sağlayalım. Üniversite-sanayi iş birliğine daha fazla eğilelim. Ülkemizin tüm dünyanın en büyük fındık üreticisi olduğunu, fındığın ne denli faydalı olduğunu, sadece çikolata sektöründe değil boyadan ilaç endüstrisine kadar kullanılabilirliğini tüm dünyaya duyuralım. Ayrıca, fındığın toplamasından işlenmesine ve son kullanıcıya ulaşım sürecine kadar tüm alanlarda teknolojik dönüşümü sağlayabilecek yatırımlar ile, bir tarım ürününün ötesinde büyük bir marka oluşturup, bunu sadece geleneksel pazarlarımıza değil, tüm dünyaya bu şekilde pazarlayalım.”
Gülle: “Her firmamızı ihracat yapabileceği en az 2 pazara daha götüreceğiz”
İhracatta pazar çeşitliliğine de değinen Gülle, “Pazar yoğunlaşması olarak düşünüldüğünde, hem Ordu hem de Giresun illerimizin ihracatı, çok ciddi oranlarda Almanya’ya gerçekleşiyor. Unutmamalı ki, bu durum bünyesinde belirli riskler barındırıyor. Bu konuda geçmişte yaşanan çok önemli bir örnek var. Yaş meyve sebze sektörümüz, yıllardır sadece Rusya pazarına yoğunlaştı. Yaşanan ilk sıkıntıda ihracatçı firmalarımız çok önemli sorunlar yaşadı. Bu iki ilimizin de böyle bir sıkıntı yaşaması asla kabul edilemez. Sektör olarak bakıldığında, fındık sektöründe de yoğunlaşma olduğu bir gerçek. Ülkemizin toplam fındık ihracatının yüzde 19’u İtalya’ya, yüzde 24’ü ise Almanya’ya yapılıyor. Burada bir çeşitlendirmeye giderek, sektörde hem talep rekabetini artırabilir, hem de bölgesel riskleri en aza düşürebiliriz. Firma sayısı olarak baktığımızda ise 2018’de Ordu’da 94, Giresun’da ise 58 ihracatçı firmamız bulunuyor. Bu iki ilimizin toplam ihracatçı sayısının artırılması, ihracatçılarımızın da daha fazla pazara giriş yapabilmeleri adına neler yapılması gerektiğini ‘TİM Karadeniz Meclisi’mize katılan ihracatçılarımızla istişare ederek belirleyeceğiz. Her firmamızı ihracat yapabileceği en az 2 pazara daha götüreceğiz. Ticaret heyetleri, alım heyetleri organize edeceğiz. Fuar katılımları, potansiyel müşteri ziyaretleri düzenleyeceğiz. Bu sayede, firmalarımızın tek bir pazara yoğunlaşması yerine, çok çeşitli pazarlara ihracat yaparak riski dağıtmalarını sağlayacağız” şeklinde konuştu.