Trabzon da doğmamış Trabzon da yaşamamış fanatik Trabzonspor sevdalısı aslen Düzköylü Sarp Civelek’in ilginç forma koleksiyonu.
TRABZONSPOR SEVDASI İŞTE BÖYLE BİRŞEY…
Bolu da yaşayan fanatik Trabzonspor sevdalısı Sarp Civelek’le yapmış olduğumuz söyleşi de Trabzonspor aşkının nasıl bir şey olduğunu görecekler ve bazen insanlar görmedikleri şeylere de gitmedikleri yerlere de aşık olduklarını da öğrenmiş olacağız.
Zeki Gökçe- İstanbul
Sarp Civelek kimdir?
1975 yılında Trabzon’un Düzköy ilçesine bağlı Sidiksa(Çayırbağı) kazasından Sakarya’ya göç eden Civelek ailesinin 5. çocuğu olarak 1983 yılında Sakarya’da doğdum. Bütün eğitim hayatım( 1999 gölcük depremi sonrası Balıkesir’de 2 yıl süren lise eğitimim hariç) Sakarya’da geçti. Sakarya Üniversitesi’nden 2005 yılında bilgisayar mühendisi olarak mezun oldum. Askerliğin ardından 2009 yılından beri halen daha çalışmakta olduğum Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde memur olarak göreve başladım. İş yerinde herkes beni Trabzon doğumlu ve orada yaşamış zanneder bunun temelinde tabi ki Trabzonspor sevdam vardır. Bu sevda etrafımdaki İstanbul takımlarına gönül vermiş insanların çokluğuna rağmen küçüklüğümden beri artarak devam etmiştir. Efsane yıllara yetişememiş olsam da hele ki 2010-11 yılındaki şampiyonluk hariç şampiyonluk göremesem de bu sevda giderek artan şekilde büyüyor.
Forma koleksiyonuna nasıl başladınız?
Her taraftar gibi çocukluktan itibaren forma sahibi olmayı çok arzuluyordum. Ancak 90’lı yıllarda forma satışları henüz bu seviyede değildi, hatta ilk defa 95-96 sezonunda taraftarlar için forma satışına başlanmıştı. Ayrıca Sakarya’da yaşadığımdan pek fazla forma sahibi olma şansım yoktu. O kadar çok forma sahibi olmak isterdim ki, sadece tvlerde izlediğim takımımız 1999 yılında Sakaryaspor ile maç yapmak için Sakarya’ya geldiğinde evden kaçarak maça gittim. O dönemlerde de stadlarda olaylar çıktığından ailem göndermek istememişti. Maçı Trabzonspor misafir taraftar tribününde izledikten sonra, futbolcu ağabeylerimi görmek için çıkış kapısına ilerledim. Ne yazık ki polisler yaklaşmamıza izin vermemişti. Dünya başıma yıkılmıştı. O sırada, defans oyuncumuz Osman Özköylü takım otobüsüne binmemişti ve elinde spor çantasıyla önümden geçmişti. Benimse resmen heyecandan dilim tutulmuştu ve Osman abiye seslenememiştim. Oysaki o kadar çok istediğim Trabzonspor’umun formasına kavuşabilirdim. Belki de şimdi bu kadar formaya sahip olmamın altında hep içimdeki bu uhde yatıyordur. Ancak yıllar sonra o maçta giyilen formanın taraftarlar için üretilen versiyonunu İspanya’dan satın aldım. Yıllardır süre gelen özlemim böylece dinmiş oldu yerini sevinç kapladı.
Trabzon da yaşamayan biri olarak bu formaları nasıl bir araya getirdiniz?
Dediğim gibi hem Trabzon dışında yaşadığımdan hem de forma satışlarının gençlik yıllarımda yaygın olmadığından uzun yıllar forma sahibi olamadım. Gelişen teknoloji ve forma satışlarının yaygınlaşması ile memur olarak göreve başladıktan sonra forma almaya başladım. Memuriyetimin ilk yıllarında fazla formam yoktu. Ancak formalarımızı her giydiğimde yaşadığım mutluluk ile forma sayım da artmaya başladı. Formalarımın sayısı bir elin parmaklarını geçtikten sonra, 2013 yılının Kurban Bayramı sonrasında geçmişe yönelik formalarımızı bulmak için ilk adımı attım. Böylece uzun yıllardır süregelen bir sevdanın fitili ateşlenmiş oldu.
Diğer taraftarları bilmem ama Trabzonsporlu renkdaşlara sahip olmak benim adıma koleksiyon yaparken en büyük avantajım oldu. Her yaştan, farklı farklı diyarlardan beni ilk kez tanıyan herkes bu koleksiyonda en az benim kadar emek verdi. O yüzden bu koleksiyon sadece benim değil Trabzonspor’un tüm taraftarlarına aittir derim her zaman. Çünkü bu vesile ile çok değerli insanlarla tanışma fırsatım oldu.
Koleksiyon yaparken maddi-manevi fedakarlıklar gerektiğini belirtmek isterim öncelikle. Çok fazla araştırma yapmak, zamanınızı ayırmanız gerekiyor. Formalarımın birçoğunu öncelikli olarak Tsclub internet sitesi ve mobil mağaza tırından aldım. Bunun haricinde yurtiçi ve yurtdışında açık artırma ile satış yapan sitelerden satın aldım. Yabancılardan aldığım çok değerli formalarımız da koleksiyonumda mevcuttur.Bununla beraber bende olmayan formalarımızı direkt olarak bana gönderen değerli renkdaşlarım olduğu gibi, karşılığında bir şeyler aldıklarım da oldu ki genelde tsclub’tan hediye aldım.
Şu anda Koleksiyonunuzda neler var?
Ağustos 2015 itibarı ile elimde tam 88 farklı formamız var ki bu sezona ait mavi ve beyaz formalarımızda elime ulaşacağından 90 tane formam var diyebilirim. 1985 sezonundan günümüze kadar giyilen formalardır. 2000 yılı sonrası formalarımızın çoğuna sahibim hatta sadece 1-2 eksiğim kaldı. Ancak 90’lı ve 80’li yıllarda forma satışı olmadığından eksiklerim adına elimden pek fazla bir şey gelmiyor. Ancak bu noktada da boş durmadım. Madem benden büyük taraftarlarımızda bile 90’lı yıllara ait formalarımız yoksa kimde olabilir diye düşündüğümde o noktada aklıma futbolcularımız geldi. Eksiği vardır fazlası yoktur 30’den fazla eski futbolcumuza telefondan ulaştım. Nasıl ulaştım derseniz, insan istedikten sonra herkese ulaşabilir derim. Bu isimler içinde bugüne kadar Hami Mandıralı ve Orhan Çıkrıkçı hocalarımız bana forma gönderdiler. Özellikle Orhan Çıkrıkçı hocamız, 1999-00 sezonuna ait kendi giydiği 6 numaralı formasını( hala ilk günkü gibi duruyor) gönderdi. O dönemlerde formalar bol kalıplı olduğundan, kilolu olmama rağmen şimdi bana bile oluyor. Ben de 1-2 kez formamızı giydim ve koleksiyonumdaki yerine ayırdım. Eski futbolcularımızdan bu iki isim dışında İsveçli FredrikRisp ile iletişime geçtim ve kendisi bana 2006-07 sezonunda giydiği formamızı gönderdi. Bunun yanı sıra 91-93 yılları arasında formamızı gien Polonyalı JarekCyzio’ya da ulaştım ben de ona Trabzonspor’umuzun formasını gönderdim. Ama ben isterdimki sayenizde bu haberden sonra Trabzonspor aşkmdan dolayı Trabzonsppor dolayı Trabzonspor da futbol oynamış ağabeylerimden de forma beklerim.
Bu çalışma esnasında yaşadığın ilginç olay ve anılarınız oldumu?
Her formanın hikayesi çok ayrı ve bendeki yeri farklı. Öyle ki sıradan bir şekilde internet aracılığı ile satın aldığım formayı beklerken yaşadığım telaşı görseniz ancak o zaman anlarsınız beni. Ama bazı formalarım var ki gerçekten özel olaylara sahne oldu. Bazılarını sizinle paylaşmak isterim.
1- İstanbul’dan Oktay Hilmi Evin adlı renkdaşım, sosyal medya aracılığı ile tanıştım, yani siz, kendisi için büyük bir anlam taşıyan formasını bana vermek karşılığında, Sakarya’daki çocuk yetiştirme yurdundaki bir kardeşimize tsclub’tan hediye göndermemi sağladı. Onun sayesinde küçük bir renkdaşımızı mutlu etmiş oldum. Kendi adıma en çok haz aldığım, onurlandığım bir formadır.
2- 2014 yılının Şubat ayında ( karlı bir gündü ve ben alçılı ayakla tam bir gün boyunca tsclub tırında tır çalışanları ile beraberdim) tsclub tırı Bolu’dan Zonguldak’a geçtiğinde personeldeki ağabeylerim beni aradılar. Tsclub tırının önünde park eden aracın ön koltuğuna geçirilmiş vaziyette koleksiyonumda olmayan bir formanın olduğunu söylediler. Ben de aracın sahibine ulaşmak için Zonguldak Emniyet Müdürlüğü- Trafik Şubeden araç plaka sorgulatma yaptım. Görevli memura nereden, hangi sebeple bu kişiyi aradığımı anlattığımda benim iletişime geçmemi sağladı ben de renkdaşımla telefonda görüşerek o formaya sahip oldum. O renkdaşımız sayesinde de yine Zonguldak’ta başka bir renkdaşımdan 2 tane daha forma kattım koleksiyonuma.
3-Karadenizli esprilidir, girişkendir derler aynen öyleyiz. Hiçbir plan yapmaksızın edindiğim bir formam da bu sayede oldu. Sosyal medyada(facebook) Ofli gazeteci kardeşim Emre Vural’ın kendi sayfasında yayınladığı kendisine ait olan forma fotoğrafının altına yorum yazan ve yorumunda Emre Vural’a Sürmenespor forması hediye etmek isteyen Sürmeneli Ferhat Başar bir hemşerime ki daha önce hiçbir tanışmışlığım yoktur;’’ bende bir tane Sürmenespor forması isterim diye’’ yorum yazdım. Tamamen espri amaçlı yapılmış bir yorumdu. Ancak Trabzonsporluluk burada devreye girdi. Bana hemen hediye etmek istediğini söyledi, daha sonra uzunca konuştuk ve durumun aslında espriden ibaret olduğunu, benim Trabzonspor forma koleksiyonu yaptığımı kendisine ilettiğimde, bana 2002 yılında giydiğimiz formamızı gönderdi.
4- Yurt içinden olduğu kadar yurtdışından da irtibata geçtiğim çok değerli renkdaşlarımızdan da bana forma gönderenler oldu. İngiltere, Belçika, Almanya derken bunların haricinde en ilginç şekilde elime ulaşan formam da Bulgaristan’dan gelen ve 1995-96 sezonuna ait elimdeki en eski formamdır. Formam tam 4 gün süren yolculuğun ardından bir tır şoförü ile geldi. Bulgaristan’da yaşayan Fikret Aktaş abim hiç düşünmeden bana formayı gönderdi. Hem tır şoförü, hem şirketindeki teslimatı yapan kişiler paketin içinde formayı görünce şaşkınlığını gizleyemediler.
5- Koleksiyonumu oluştururken sosyal medyanın çok fazla yararını gördüm. Çok uzakta asla ulaşamayacağım kişilerle tanışma fırsatım oldu bu sayede. Bir gün sosyal medyada(facebook) tanımadığım bir gencin sayfasında yer alan kısa süreli bir halı saha karşılaşması videosunu izlemek istedim nedensizce. Belki de futbola olan sevgim itti beni buna. Videoyu izler izlemez sadece arkası gözüken ve 1996-97 sezonunun formasını giyen kişiyi fark ettim. Video bulanıktı ama o forma gözümden asla kaçmamıştı. Videoyu yayınlayan kişiyle iletişime geçtim ve formanın sahibinin adını öğrendim. Pek aktif bir kullanıcı olmayan Medet Cihanoğlu’nun aslında bir mobilya atölyesi sahibi olduğunu öğrendim. Yaptığım araştırma ile kendisiyle telefonda görüştüm ve bana ’’ sen beni bu kadar araştırdın taaboludan buldun, Trabzonspor’umuza orada sahip çıkan bir kardeşime bu formayı seve seve veririm diyerek’’ eski futbolcumuz Ogün Temizkanoğlu’ndan aldığı formasını bana gönderdi. Halen daha kendisiyle görüşmekteyim.
YORUMLAR