Trabzonspor’un kendi saha ve seyircisi önünde hakem Süleyman Abay tarafından doğrandığını ifade eden Kuleyin,  şu açıklamalarda bulundu:

“Başkandan yönetime, hocadan teknik kadroya kadar herkesin yaşanan süreçte sorumluluğu var. Yönetim süreçleri yönetmede sınıfta kalmıştır. Zaten başkanın kendisi de bu durumu birçok kere kendisi ifade etti. Hoca ve yardımcıları da olumsuz tabloda pay sahibidirler. Futbolcuların da kusurları görmezden gelinemeyecek kadar açık. Fakat unutulmaması ve asla üstünden atlanmaması gereken bir durum ise Türk hakemlerinin Trabzonspor’un da futbolun da katili olduğu gerçeğidir.”

Federasyonu ve hakemleri futbolun bölücüleri olarak niteleyen Kuleyin sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tam 30 yıldır bir şehrin hakkını yiyen şerefsizler var. Bir şehri ötekileştiren ve düşman gibi gören bölücü bir zihniyet var. Bunca dışlanmaya rağmen hala bu ülkenin aşığı olanların başında Trabzonlular gelmektedir.  Trabzonlular size rağmen vatan aşkını içlerinde hep sıcak bir şekilde tutmaktalar. Bizi resmen terörize etmeye çalışanlar boşuna bir gayret içerisindeler. Ama bu durum yaşanan haksızlıklara en sert tepkiyi vermeyeceğimiz anlamına gelmiyor.”

Trabzonspor camiasının sevilen ismi Kuleyin açıklamalarına şöyle devam etti:

“ Hayatım boyunca Mevlana felsefini takip etmeye çalıştım. Hacı Bektaşi Velileri ve Yunus Emreleri rehber edindim. Sevgiye, dostluğa ve kardeşliğe inandım. Lakin bu yaşananlar benim gibi bir insanı bile çileden çıkardı. Efendiliğimizi acizlik zannedenler büyük bir yanılgı içerisindeler.  Birileri bu ülkede hakem odası basarak işini görüyor ise, bilsinler ki gerekirse biz de bir kaça tane hakem kafasını kırmasını biliriz. Bizim sabrımızı sınamasınlar, çünkü sabır taşımız çatladı. Herkes ayağını denk alsın. Trabzonsporluları kolay lokma zannedenler büyük bir yanılgı içerisindeler. Bu lokma midelerine oturur haberleri olsun. Trabzonspor için ödenecek bir bedel varsa da öderiz.”

kaynak-haberula.com

“Bu coğrafyanın çocuğu olmak bizim kaderimizdir” diyen Kuleyin açıklamalarını şöyle tamamladı:

“Biz Karadeniz’in çocuklarıyız. Bu coğrafyanın çocuğu olmak bizim kaderimizdir. Biz bu kaderi de bu coğrafyayı da seviyoruz. Bu kaderi yaşamaktan da gurur duyuyoruz. ‘Ne mutlu Türk’üm. Ne Mutlu Trabzonluyum. Ne mutlu Trabzonsporluyum’ diyene.”