SANA BEN HAYALLER DÜŞLER BÜYÜTTÜM… (19)
Ertuğrul Özgün

Ertuğrul Özgün

MEMLEKET İŞLERİ

SANA BEN HAYALLER DÜŞLER BÜYÜTTÜM… (19)

05 Aralık 2024 - 07:30

"Aydınların Aydınlatamadığı Halkı, Soytarılar Aldatır."
Cemil Meriç, (1916-1987)
7 Haziran 2015 seçimlerine uzanan süreçteki önemli gelişmeleri kısaca hatırlatıp bu gelişmeler karşısında Bahçeli’nin tavrını kısaca hatırladık. Şimdi yeniden bu seçimlerin sonrasına dönelim…
Seçim öncesinde başlayan gerilimle 7 Haziran sabahı sandığa giden seçmenin oylarıyla sandıktan hiç kimsenin beklemediği sonuçlar çıkar: AKP yüzde 40,8, CHP yüzde 24,9, MHP yüzde 16,2 ve HDP yüzde 13,1…
İktidara geldiği 2002 seçimlerinden sonra AKP, ilk kez parlamentodaki tek başına iktidar çoğunluğunu kaybeder.
Bu sonuçlarla, kendilerini Kürt siyasi hareketi olarak tanımlayan Halkların Demokratik Partisi (HDP), adıyla seçime giren bir parti ilk defa yüzde 10 barajını aşar. HDP, aldığı yüzde 13,1’lik oydan en çok AKP etkilenir. Daha, önceleri seçim barajı nedeniyle AKP listelerinden seçilen milletvekili sayıları düşer. HDP, aynı zamanda 2002’den sonra ilk defa AKP’nin Meclis’te çoğunluğu kaybetmesini sağlayan parti konumuna gelir.
HDP’nin yüzde 13’ün üstünde oy aldığı 7 Haziran seçimleri sonunda hiçbir parti tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamaz. AKP 258, CHP 132, MHP ve HDP 80’er milletvekili çıkarır.
Parlamentodaki bu dağılım bir koalisyon hükümetini zorunlu kılar. Ancak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli koalisyona kapılarını kapatır.
Devlet Bahçeli, daha resmi sonuçlar açıklanmadan, 7 Haziran akşamı kendilerinin "hiçbir hükümet formülü içinde olmayacağını" ilan edip, kendilerine "ana muhalefet görevi verilmesi" yönünde parti olarak fikirlerini beyan eder.
Bahçeli, yaptığı aynı açıklamada, kendilerini ana muhalefet olarak beyan ederken, mecliste temsil edilen diğer partilerden oluşabilecek iki koalisyon modelini de ortaya atar. Bahçeli, önerdiği koalisyon modelleri için şunları söyler:
 "Birinci koalisyon modeli, baştan bu yana birliktelikleri devam eden AKP-HDP arasında olması lazımdır. 2. bir koalisyon modeli de AKP-CHP ve HDP koalisyon hükümeti, bunlar olmazsa en erken tarihte seçim olmalıdır,”  Açıklamasında, kendilerinin ana muhalefet olarak görev yapacaklarını, hiçbir hükümet formülünde yer almayacaklarını yeniden ilan eder.
Bahçeli’nin bu açıklaması sonrası, 11 Haziran’da Erdoğan’la CHP’nin önceki genel başkanı Deniz Baykal sürpriz bir şekilde görüşür.
18 Haziran’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bahçeli’ye ”Gel sen başbakan ol” diye çağrıda bulunur. Bahçeli bu teklife sert tepki gösterip kapıları bir kez daha kapatır.
1 Temmuz’da Meclis açılır ve başkan seçimi başlar. CHP’nin adayı Deniz Baykal, AKP’nin adayı İsmet Yılmaz, MHP’nin adayı Ekmeleddinİhsanoğlu ve HDP’nin adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, olur.
İlk üç turda partiler kendi adaylarını destekler. Bahçeli son turda ‘geçersiz oy’ vereceklerini belirtince, son turda en yüksek oyu alan AKP’li Yılmaz, Meclis başkanı seçilir.
Sonuçların hemen ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’na hükümeti kurma yetkisi verir. Davutoğlu, CHP’yle müzakerelere başlar. 26 Ağustos’a kadar süren bu görüşmelerden sonuç çıkmaz.
17.08.2015 günü AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümet kurma çalışmaları kapsamında bu sefer MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya gelir.
Davutoğlu, “Bahçeli'nin görüşmenin başında kendilerine dört şart öne sürdüğünü, MHP'nin şartlarının müzakere edilmediğini, görüşmenin en başında MHP lideri Bahçeli'nin MHP-AKP koalisyonunun mümkün görünmediğini,” söylediğini aktarır. Davutoğlu açıklamasında, Devlet Bahçeli ve MHP'nin koşullarını şöyle sıralar.

  1. Anayasa'nın ilk dört maddesinin değiştirilmemesi,
  2. Çözüm sürecinin bittiğinin açıklanması,
  3. Yolsuzluk soruşturmalarının yeniden açılması,
  4. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yetki sınırlarına çekilmesi…
Davutoğlu, ''Bu dört konuda, herhangi bir müzakere yapmak kastıyla değil, parti olarak bizim ve şahsi kanaatlerimi açıkça paylaştım. Cumhurbaşkanlığı makamıyla ilgili herhangi bir konunun koalisyonun parçası yapmayacağımızı söyledim. Çözüm süreci bağlamında gündeme getirilen hususlar çerçevesinde, terörle mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdüreceğimi ifade ettim'' diye açıklamasını sürdürür.
Akşam saatlerinde bir yazılı açıklama yapan Devlet Bahçeli, Davutoğlu’nun aksine dört koşullarının AKP tarafından kabul edilmediğini, böylece hükümet kurulması için gereken uzlaşma zemininin de oluşmadığını vurgular.
Bahçeli, konuşmasında, 45 günlük sürenin dolmasıyla cumhurbaşkanının sorumluluğunun aktif hale geleceğini belirtirken, partisinin kurulacak seçim hükümetine katılmayacağını ve herhangi bir üye vermeyeceğini de sözlerine ekler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul ettiği Başbakan Davutoğlu, “tüm gayretlerine rağmen güvenoyu alacak bir hükümet kurma imkânını bulamadığını” belirterek, 9 Temmuz'da kendisine verilen görevi iade eder.
Erdoğan, CHP'ye hükümeti kurma görevi vermez.45 günlük sürenin dolmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmet Yılmaz'la bir araya gelir ve Anayasa’nın 104. ve 116. maddelerinin kendisine verdiği yetkiye istinaden, TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar verir.
Geçici hükümet kurulur ve mecliste 1 Kasım 2015'te erken seçim kararı alınır. HDP’den iki bakanın yer aldığı seçim hükümeti kabinesine CHP ve MHP bakan vermez. Ancak parti kararına uymayan MHP’li Tuğrul Türkeş bakanlık teklifini kabul eder.
Devam edecek…
 

YORUMLAR