SANA BEN HAYALLER DÜŞLER BÜYÜTTÜM… (24)
Ertuğrul Özgün

Ertuğrul Özgün

MEMLEKET İŞLERİ

SANA BEN HAYALLER DÜŞLER BÜYÜTTÜM… (24)

02 Ocak 2025 - 08:19

"Aydınların Aydınlatamadığı Halkı, Soytarılar Aldatır."
Cemil Meriç, (1916-1987)
Daha önceki bölümlerde darbeye kalkışma sırasında;
“Bahçeli’nin kalkışma karşısında hükümetin yanında olduğunu açıklaması,
Halkın kalkışmaya karşı sokaklara dökülmesi,
Eski Özel Kuvvetler Grup Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi’nin Ömer Halisdemir tarafından öldürülmesi,
Ve muhalefet partileri dahil milletvekillerinin mecliste toplanıp kalkışmaya karşı bildiri yayımlaması, darbeyi bastırmak için mücadele veren güvenlik güçlerinin elini güçlendirdiğini ve darbe girişiminin bastırılmasına önemli katkı sağladığını anlatmıştık.
Yani darbeyi, iktidarı muhalefeti vatandaşı ve tüm kurumlarıyla birlikte top yekûn bir millet bastırdı,” demiştik.
Peki, ya sonra ne oldu?
7 Ağustos 2016'da İstanbul Yenikapı'da, darbe girişimi sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla başlatılan ve aralıksız her gün sürdürülen “Demokrasi Nöbeti” olarak adlandırılan, darbe karşıtı gösterilerin sonuncusu olan “Şehitler ve Demokrasi Mitingi,” adıyla büyük bir miting düzenlenir.
Mitinge toplumun her kesiminden darbe karşıtı vatandaşlar Türk bayraklarıyla katılır. Bazı AKP yanlılarının Erdoğan posterleri taşıdığı gözlenir.
Miting alanına kurulan kürsünün yanına kalpaklı Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın posterleri ile Türk bayrağı asılır.
Mitinge, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da katılır. HDP ise davet edilmez.
Kürsüde ilk konuşmayı yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli:
"Alim ve hoca görünümlü bir terörist, sığındığı Pensilvanya'dan getirdiği beddua seanslarıyla, nefret söylemleriyle, öfke nöbetleriyle cinayet örgütüne Türkiye'ye 'vur' emri verdi.
İblis'e ruhunu satan bu vaiz, Müslüman görünümlü bu Voyvoda, ihanetle, Türk ve Türkiye düşmanlığıyla doruğa çıktı, fitne ve münafıklıkta rekor kırdı. Haçlı emellerinin taşıyıcılığını yapan FETÖ, Türkiye'nin kalbine nişan aldı.
Türkiye tek yürek olduğunu göstermiştir. Ayrımız, gayrımız yoktur. Müştereklerimiz, farklılıklarımızdan daha çoktur. Birliğimizi kıskançlıkla kararlılıkla korumalıyız. Kutuplaşma ve cepheleşmeleri bıçak gibi kesmeliyiz,” diyerek miting alanını dolduranlara hitap eder.
Bahçeli’den sonra söz alan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu:
"Bugün, demokrasi tarihimizin önemli bir günüdür. Parlamentoda grubu bulunan dört siyasi partinin liderleri ve milletvekilleri darbeye karşı açık net bir tavır koymuşlardır. Darbeye karşı demokrasi bildirgesini hep birlikte imzalamışlardır. Gönlüm ister ki bu güzel mitinge, beraberliğe eşlik etmek için sadece parlamentoda değil, dışındaki genel başkanlar da burada olsaydı. Çünkü Gazi Mustafa Kemal şunu söylüyor, "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.
…15 Temmuz bir uzlaşma kapısı araladı bize. 15 Temmuz'da artık yeni bir Türkiye vardır. Eğer biz bu gücü, bu uzlaşma kültürünü daha da ileriye taşıyabilirsek, çocuklarımıza güzel bir ülkeyi bırakmış olacağız," diye alandakilere hitap eder.
Mitingde son konuşmacı Cumhurbaşkanı Erdoğan:
"O gece adeta ölümü öldürerek sokakları dolduranlar arasında şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar isimlerini tarihe yazdırdılar.
… Tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak her kökenden insanıyla dünyayı kendine hayran bırakan tüm vatandaşlarımızın gazası mübarek olsun.
… Verdiğimiz şu görüntü var ya, işte bu görüntü inanın bana, ülkemizin düşmanlarını en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür, kahretmiştir.
15 Temmuz'da sokaklara inerek, namluların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına dikilme cesareti gösteren tüm kardeşlerime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Çanakkale'de hangi iradeyle kanını akıttıysa, 15 Temmuz'da da aynı iradeyle FETÖ'yü, darbecileri geri püskürttük,” diyerek darbeye bütün bir milletle birlikte karşı koyduklarını söyler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, medya yöneticileriyle yaptığı toplantıda HDP'nin neden mitinge çağrılmadığıyla ilgili bir soru üzerine, "Dört ilkeye sahip olan her grupla, düşünceyle görüşebilirim. Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak… Teröre bulaşmış, terörle iç içe olanlarla bir araya gelmem bu benim kırmızı çizgimdir" yanıtını verir.
Anadolu Ajansı mitinge yaklaşık 5 milyon kişinin katıldığını belirtir.
Ancak bu birlik ve bütünlük görüntüsü fazla uzun sürmez. Her zaman olduğu gibi AKP teşkilatlarının bu durumu da siyasi ranta çevirmeye çalışması, birliktelik ruhunu yaralar.
Miting sonrası AKP teşkilatları yavaş yavaş darbe girişiminin engellenmesinde muhalefet partilerinin etkisini yok saymaya, onları dışlamaya ve kalkışmayı engelleyenlerin yalnızca kendi teşkilatları ve bağlıları olduğunu zihinlere işlemeye başlarlar.
Zamanla bu yöndeki tavırları iyice sertleşir. Kalkışma ile ilgili soru soran, sorgulayan kim varsa FETÖ sempatizanı, hatta darbe yanlısı olmakla suçlanır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı darbeyi engelleyen tek lider, kendilerini de sokaklarda, meydanlarda nöbet tutan partililer olarak anlatır, diğer partiler ve vatandaşları dışlarlar.
Artık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbeyi engelleyen lider, AKP yanlıları da 15 Temmuz gecesinin kahramanlarıdır. Bu propaganda şekli özellikle Erdoğan’ın, arkasında büyük bir kamuoyu desteği oluşmasını sağlar.
İşte tam da böyle bir ortamda MHP Genel Başkan’ı Bahçeli, hiç kimsenin beklemediği bir hamlede bulunur.
Devam edecek…
 

YORUMLAR