Şampiyonlar Ligi Playoff turunda eşleşilen Kopenhag ilk maçta planını Trabzonspor’un 1 ve 2.bölgeleri arasına kalabalık bir blok sokup ani ve sert baskılar ile kazanılacak topları değerlendirme üzerine kurmuştu. Nitekim ilk gol bu şekilde yapılan baskı ile kaptıkları topta gelmişti. Bu silahlarının dışında en etkili olabilecekleri ikinci silah ise duran toplardı. 2.golü de bu şekilde bulup iyice defansa çekilmişlerdi. Bakasetas o şutu çektiğinde rakibe çarpıp yön değiştiren top filelere gidince umutlar Trabzon’a taşınmıştı.
Salı günü düzenlenen basın toplantısında ise Abdullah Avcı hem kıymetli oyuncularından yoksun olması hem de bu seviyedeki karşılaşmaların bir an bile konsantrasyon kaybı yaşanması durumunda ağır cezalandırılabileceklerini dile getirdi. Satır aralarında kullandığı ‘Süre uzun – Sabırla oyun disiplinine ve organizasyona bağlılık’ gibi sözler, maçın uzun bir süre 0-0 skorunda tutulması ikinci yarının ortalarına doğru psikolojik olarak geriye yaslanmasını beklediği rakibine baskı kurmayı planlamış olduğunu gösteriyordu.
İlk 15 dk. içerisinde girilen 2 net gol pozisyonundan gol çıksa maç bambaşka bir kimliğe bürünebilirdi. Ne yazık ki olmadı. Ligimizde oynanan futbolun kaos futbolu olduğu, aklın saha içerisinde duygulara üstün gelmesi gerektiği ve organizasyona 90 dk içinde sürekli bağlı kalınması gerektiği gerçeklerini 1,5 senedir defalarca söyleyerek akıllarda kalıcı hale getirdi Abdullah Avcı.
Sabırlı olunması gerektiğini bu tekrarlar ile artık anlayan ve anlatılanın karşılığını geçen yıl birçok maçta canlı gören Trabzonspor seyircisi maçı uzatmaya götürecek o golün er ya da geç geleceğine olan inançla bekledi bekledi bekledi..
Alanları özellikle ikinci yarı çok daha iyi kapatan Kopenhag o gole izin vermedi. Trabzonspor seyircisinin sabırlı oyuna ilk tepkisi 90+2 de orta sahadan Kaleci Uğurcan’ a atılan geri pasında geldi. Sakatlık riski değerlerini bilemiyorum ancak Bakasetas’ ın oyuna çok geç girdiğini düşünüyorum. Organize şekilde göbeği iyi kapatıp Trabzonspor ataklarını sürekli kanat ortalarına mecbur bırakan Kopenhag savunmasını ilk maçta olduğu gibi şutlar ile delebilirdik ki oyunda kaldığı kısa sürede bile 2 şut şansı buldu Bakasetas.
İki maçlık oyun planı olanın üst tura çıktığı bir eşleşmede kaybeden Trabzonspor oldu. İlk maçın bitiminde Kopenhaglı futbolcuların sevinçlerine bakacak olursanız ikinci maç ile ilgili yenilmeyeceklerinden emin gibi sevindiklerini görürsünüz. Hepimiz turun Trabzon ayağı da var diye düşündük ancak bu aslında onların planının Danimarka’ da alınacak galibiyete odaklı olduğunu gösteriyordu.
Bu turları oynamayı pek beceremeyen bir Ülkeyiz ve artık Şampiyonlar Ligi seviyesi değil de Avrupa Ligi ve Konferans Ligi seviyeleri takımlarımıza daha uygun gibi duruyor. Bu yüzleşilmesi gereken bir gerçek. Bu hale gelinmesinde Şampiyonlar Ligine ayak basma parasının takımlar için cezbedici olmasının payı büyük. Şampiyon olunmaz ise 2.lik 3.lük gibi derecelerin başarı görülmüyor olması harcanan paraların Şampiyonlar liginden alınacak para ile yerine koyulması hedefi çok ortada.
Bu anlamda kurduğu organizasyonun başarılı ilerliyor olması, inatla bildiklerinden vazgeçmiyor olması Abdullah Avcı ile yeni bir sözleşme imzalanması gerektiğini düşündürüyor bana. Evet, Şampiyonlar Ligi avcundan kaydı Trabzonspor’ un ancak ülke olarak ‘elendiysek biz elendik, hata bizdedir’ düşüncesinden kurtulmamız gerekli. Karşınızdaki ekibinde planları olduğu ve onun başardığını da kabul etmeliyiz bazen..
YORUMLAR